Namlu -1

54.Bölüm

Merhaba .Finalden önceki bölüme hoşgeldiniz. Umarım bu bölümü de beğenirsiniz.

"Büyük adımın , büyük  sorumluluğu olur"

Ekip yollanan bilgi notunun pekte güvenli olmamasına rağmen operasyonun son hazırlıklarını yaparken Çağla da fırından kendine bir gevrek almış ve işe gitmek üzereydi. Normalde kahvaltı konusunda titiz olup kendine güzel bir kahvaltı yapmadan çıkmasa da öğrendiği gerçekler onu deli etmeye yetiyordu. Hayatı allak bullak olmuştu.
Cenk ...
Cenk ile dudaklarının buluşması büyüsüsunden kurtulamadığı o muhteşem hisle eli dudaklarına gitti. Gününü güzel kapatacağını sandığı anda onu apartmanın çatısına çağırıp  Cenk ile ilgili gerçekleri anlatmıştı .

****
"Buraya niye çağırdın ? Anlaşma evimi kapsamıyordu! "Dedi Çağla. Derin derin nefes alırken şaşkınlığını gözlerini çatarak belli ediyordu.Eren gülerek
"Sadece elimi sıkarken yaşadığın tereddüt bir daha yaşanmasın diye geldim. Cenk'in gerçek kimliği... " Çağla  bayılarak izlediği  apartmanın manzarasından gözlerini geriye çekip Eren'in lafını keserek konuştu ,

"O bu işin neresinde?"dediğinde Eren ,"Zeki kızsın hemen çözdün. Aferin! Bu gerçeği kaldırabilecek misin peki ?"dediğinde Çağla güldü. Cenk onu eve bıraktıktan hemen sonra Eren mesaj atmış ve evin çatısında buluşmuşlardı. İkidir böyle yüksek yerlerde buluşmaları sadece kaderin minik bir oyunuydu .

"Emin ol Albastı'ya karşı işbirliği yaptığım eski bir ajanın sevdiğim adamın amcası olarak karşıma çıkmasından sonra pekte şaşıracağım bir şey yok !" diyerek iddali iddali konuşurken Eren ,
"Cenk , Albastı'nin küçük kardeşi ve aynı zamanda kardeşinin mücadele etmeye çalıştığı adamın da oğlu."dediğinde Çağla yutkundu . Daha sonra Eren'in üzerine yürüyüp yakalarına sarıldı . Kabul çok şaşırmıştı .
"Sen ne dediğinin farkında mısın ? Cenk öyle biri olamaz ! Yalan söylüyorsun!"dediğinde Eren ,"  Cenk sana bu kadar aşıkken , sana duyduğu aşk yüzünden planları sürekli değiştirirken yalan söylemek işime gelir ama doğruyu söylüyorum. Sana doğruları anlatıyorum çünkü Cenk'in dengelerini bozuyorsun . Üstelik Albastı seni ve Cenk'i öğrenmiş olduğunu ve Çağatay'i düşünürsek Albastı eninde sonunda sana dokunacaktır. "Dedi . Çağla yavaşça adamın yakalarından ellerini çekerken sendelememek için zor durdu . Gözleri dolarken Eren ,

"Cenk'in annesinin intikamını alabilmesi için senin Albastı'dan korunmam gerek. "Dedi . Çağla tebessüm etti "Peki senin çıkarın ne ? Sonuçta ben Cenk'i ve Çağatay'i ilgilendiriyorum. Ayrıca intikam da Cenk'in meselesi senin ilgin ne ?" diyerek geçen sefer yapmadığını yaparak anlaşmayı sorguluyordu.

"Cenk'in babası , beyefendi denen o adam benden ailemi çaldı. Ben de  bana emanet ettiği oğlunu ona karşı yetiştirip kendi intikamimi alacağım.  Bu benim birinci hedefim. "Dedi. Çağla ,

"Sen düşündüğümden de aşağılık bir adamsın!" diyerek fisıldamış ve ona ateş püskürmuştu  gözleriyle.

"Doğru ben bir aşağılık insanım . Sana seninle neden ortak olduğumun gerçek nedenini bilmek ister misin ?"

"Neymiş o ?"
*******
Çağla daldığı rüyadan bir anda uyanıp derin bir nefes aldı. Elleriyle kazağını  sıktığını fark ederken bütün bunların kabus olmasını diledi.  Ancak bu kabusun gerçekliği  cebindeki telefonu çalınca kanıtlandı. 

"Efendim"

"Beni özledin mi Çağla? "Çağla sesin sahibini kendi adı kadar iyi biliyordu. Hırsla konuşmaya başladı.

"Se sen hala nasıl arıyorsun beni manyak! Sana susacağım dedim. Hala neyin peşindesin?" dediğinde Albastı şuh kahkahasını attı." Sakin ol bebeğim. Seninle bugün bu işi bitirelim diyorum" dediğinde Çağla, "Bitirilecek bir iş yok! Bu sır sonsuza kadar gidecek!" dediğinde Albastı, "Bunun ne demek oluğunu biliyorsun değil mi? "Dediğinde Çağla, "Kardeşimin canı benim hain olmamdan daha önemli" diyerek bastırmıştı. Albastının ekmeğine şimdi yağ sürülmüştü işte.