41.Bölüm

647 51 202
                                    

Merhabalar . Size biraz duygusal bir bölümle geldim. Bakalım beğenecek misiniz ?

Medya : Bande haim uske( bizler onun insanlarıyız ) -Dhoom 3

Belki de umut sandığımız şey bir insana tutunma isteğiydi.

Çağatay'ın vurulması her tarafta yankılanırken en çok etkiyi elbette ekip görmüş ve bir anda gelen toplantı çağrısı ile toplantı odasında almıştı soluğunu tüm ekip. Akif,

"Amirim bu nasıl olur? "Dediğine elini yüzüne sürdü . Gündüz amir orta şiddetteki sesiyle cev

"Oğlum bir dur ! Biz de onu araştırıyoruz "dedi. Seher ,

"Amirim şimdi ne olacak? Bundan ne anlamalıyız ?"dediğinde Gündüz , "Lafı dolandırmana gerek yok Seher ! Aramızda bir hain var . Şuan bu masada oturan herkes birer şüpheli. Bu gün Çağatay ve Evin'in o evde olacağını bir tek biz biliyorduk" dediğinde ortama vücutlara fazla gelen bir gerilim yüklenmişti. Yavuz,

"Peki ya bu masada oturanlar değil de, hastanede olan biriyse amirim? Belik de hain Çağatay ya da savcı nereden biliyoruz şuanda burada olduğunu?" diyerek ilk itirazda bulunup şüpheleri üzerine çekerken Ekrem karşı çıkarak,

"Ben öyle düşünmüyorum abi. Çağatay abi olsaydı bunu yapmazlardı "dediğinde Yavuz , "Belki de işi bittiği için yaptılar. "dedi. Akif dayanamayarak,

"Alo Çağatay'dan bahsediyoruz. Çağatay'dan lan !"diyerek ihtimal bile verilmemesi gerektiğini söylerken "Aslan parçası , biz herkesten şüphe duymak için eğitilmedik mi ? Hiç kimseye güvenemeyiz." dedi ve ayağı kalktı. Akif,

"Adam kendini ölüme attı ölüme! Bu plan onun fikriydi ayrıca eğer dediğiniz gibi bir şey olsaydı o odada Azrail ile kavga eden savcı olurdu. "dedi. Ortalık kızışmaya başlayınca Seher elini kaldırım masaya vurdu.

"Beyler! Yeter! Gerçekten yeter! Çağatay orada ölümle cebelleşiyor , peşinde olduğumuz adam Faysal kaza yapmış ağır yaralı hastaneye gitmiş ama sizin yaptığınız -Gündüze döndü -müdürüm affedersiniz ama ,yaptığınız tam anlamıyla sidik yarıştırmak "diyerek yerine oturduğunda ikili yedikleri laftan sonra yavaşça yerlerine oturdular .

"Şimdi Seher haklı , bir saat kadar önce takip ettiğimiz adamlardan olan Faysal Öztuna ve eşi ağır bir kaza geçirdi. Eşi olay yerine öldü .Faysal'ı da ağır yaralı hastaneye kaldırdılar . Peki bu kaza gerçekten kaza mıydı?" dedi. Seher ,

"Maalesef haklı çıktık . Faysal'ın ipini çektiler ve konuşmaması için bunu çok erken gerçekleştirdiler . Şimdi ne olacak ?"

"Şans mı dersiniz yoksa tesadüf mü bilmem ama adamı Çağatay'ın tedavi aldığı hastaneye götürdüler . Yani onu korumak için daha fazla şansımız olacak . "dedi yerinden kalkıp elini masaya koydu .

"Artık oyalanmak yok ! Kuralları falan dinlemek yok . Cadı avı başlıyor, yakaladığınız adamı öldüreceksiniz. Duydunuz mu? Yakala, konuştur öldür. Şimdi hepiniz hastaneye gidiyorsunuz ve gözünüzü dört açıyorsunuz "dedi daha sonra cevabı beklemeden hızla odadan çıktı.

Odasına geldiğinde hızla masayı devirdi. Çağatay'ın en başından beri haklı olduğunu biliyordu .Ekibi kurarken bununla yüzleşmekten korkuyordu . Başına da gelmişti şimdi işte. Peki şimdi hain ? Kimden şüphe duyacaktı. Çekmecesini çekip bir düzine dosya çıkarıp yaydı masaya . Kimden nasıl şüphe duyacaktı? Nasıl yapacaktı bunu? Köşeye sıkışmış gibiydi. Nefes alamıyordu sanki kravatını çıkarıp attı . Elini bir kaç defa masaya vurdu. Çözmeliydi meseleyi ama nasıl ? Kime gideceğini biliyordu. Telefonu alıp bir numarayı tuşladı .

Namlu -1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin