55.Bölüm-Final-Herkes Gider mi?

1.6K 68 302
                                    

Merhaba

Final bölümü ile karşınızdayım ama şöyle bir şey var. Hikayemiz burada bitmiyor sadece ufak bir virgül koyuyorum.İkinci kitap gelecek.

Ve ölüm bir kez daha hissettiyordu kendini ömründen gün tüketen herkese.

Medya -Herkes Gider mi -Cem Adrian ( Bölümün yarısından sonra dinlemek muıhteşem oluyor.)

"Amirim bir sorunumuz var. Çağla şu anda rehine durumunda ne yapmalıyız? " dedi. Gündüz, "Sizden sadece beş dakika istiyorum çocuklar . Sadece beş dakika yedek ekip sokağın başında. Eğer doğru şekilde oyalamayı başarırsanız, kurtarmamız an meselesi. "Dediğinde Çağatay, "Amirim lanet olası şu ekibi neden başından göndermek için son anı beklediniz peki? "Dediğinde Gündüz, "Çağatay bunu merkezde konuşabiliriz değil mi? Sizden sadece beş dakika istiyorum" dedi.

Çağla, Çağatay'ı zor durumda koymamak adına susarken Albastı, "Eh çıkıyorsanız çıkın ama ben sıkılmaya başladım!" dedi. Çağatay saklandığı yerden çıktı. Silahını atmadan bir iki adım atarken Albastı, "Oo kahramanımız geldi. Ne oldu Çağatay teslim olmaya mı karar verdin? "Dediğinde Çağatay," Seninle bir kez konuşmak istiyorum sadece tek bir kez!" dedi. Derin bir nefes alarak, "Albastı şu durumda bu kadar az kişiyken sana karşı koyamam ama sana bir teklifte bulunabilirim. Gel rehin değiştirelim. Çağla yerine ben! Hem bir adam daha kaybetmiş oluruz hem de ben sana daha çok bilginin kapısı olurum" dedi.

"İyi de senin bildiklerinin fazlasını zaten ben zamanında Ekrem sayesinde öğrendim. Daha ne söyleyebilirsin ki? "Dediğinde Çağatay,

"Sana Gündüz'den öte olanı söyleyebilirim. Sana içinizdeki haini verebilirim" dediğinde Albastı, "Biz siz değiliz içimize hain sokamazsınız!" dedi. Çağla kardeşinin taktiğini anlayınca gülerek," O yüzden mi bu gece burada baskın olacağını biliyorsunuz? Bal gibi içinizde hain var ve siz de bu gece onu bulmak için geldiniz ancak ne yazık ki eliniz boş dönecek!" dediğinde Albastı," Sen sus!" dedi ve silahla Çağla'nın kafasını dürttü. Çağatay,

"Albastı bunu sen de ben de biliyoruz. Kimi kandıracaksın ki? "Dedi. Bu sırada kulağına bir ses fısıldandı. "Son köşeyi döndüler "dedi. Albastı yutkundu. Yok bu iş böyle olmazdı. Bu işi böyle planlamamıştı.

Kardeşi Cenk ise Eren'e kızgın kızgın bakıyor elindeki dürbünü sıkıyordu. Eren, "Bana öyle bakmaya devam edersen sana tek kelime söylemem!" dediğinde Cenk, "Söyleme! Umurumda mı? Eğer duruyorsam namlunun ucundaki isim Çağla'dır diye "dedi ve dürbünü yeniden gözlerine götürdü. Yeşil bir ışığın altında bedenlere bakarken "Neyin peşindesin? "Dedi.

Hani bazen kocaman kayayı oynatmak için minik bir hareket yeter ya. Bu oyunda dizili duran taşları silecek hamle gecikmedi. Çağatay ve Albastı birbirine ölümcül bakışlar gönderirken dışarıda ise gelen ekip inşaatın etrafını sarıyordu. Albastı'nın nöbetçi diye bıraktığı adamlardan bir tanesi," Ulan ne bitmez iş çıktı be!" dedi ve sigarasını çıkardı. Sigara paketinin içinden bir dal sigara ve çakmağı alıp arkasını döndü. Ancak o dönüş onun sonu oldu ve aracın diye tarafındaki arkadaşı gibi bir anda kendini kaslı kollar arasında buldu. Elini geriye atacakken istihbarat görevlisi ondan hızlı davrandı adamın bedenini yere sardı.

"Görev tamam!"

"Dağılın arkadaşlar!"

Tüm silahların namlusu Çağatay'a dönükken Albastı da namlusunu Çağla'ya aslında bir çeşit Çağatay'ın kalbine çevirmişti. Çağla, "Çağatay, bu kadınla anlaşma yapılmaz. Sıkın kafasına gitsin işte." Dedi. Albastı, "O o kadar kolay mı sanıyorsun? Çağatay kalbi avuçlarımdayken beni incitemez bile!" dediğinde Çağla," Sen şimdi tuzak kurduğunu mu düşünüyorsun yani? "Dedi. Çağatay, "Sanırım öyle Çağla. "Dedi.

Namlu -1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin