Sabah uyandığımda yanımda kollarımın arasında Rijin vardı. Ahh dün çok güzeldi. Onu hissetmiştim. Gece duş alıp direkt uyumuştuk. Onun ağrısı ola bilir diye kalkıp en iyisi kahvaltıyı benim hazırlamam. Yalnız kaldığımda biraz atıştırıp çıkardım pek yemek yapamam. Sonra zaten Mark geldi her sabah o hazırlardı. Ondan kaptığım bir kaç şey vardı en iyisi onları yapmam. Önce elimi yüzümü yıkayıp sonra mutfağa girdim. Sosis,yumurta zeytin falan vardı buna baya sevinmiştim zaten pek bir şey yapamazdım (korede kahvaltı farklı ve ben bazı şeylerin isimlerini bilmiyorum sorry). Hepsini yazırladıktan sonra meyve suyunu da koydum sofraya. Sıra şimdi biricik karımı çağırmakta. Odamıza gidip Rijine yaklaştım. Uyurken ayrı bi güzeldi. Ağzı birazcık açık kalmıştı böyle fazla tatlıydı. Boynundan öptüm daha sonra dudağından.
《Rijinden》
Gözlerimi açtığımda tam dibimde gözlerini kapatmış beni öpen Jimin vardı. Karşılık vereceģim sırada benden ayrılıp gülümseyerek konuştu.
Jm: Karıcım hadi kalk ya da dur kalkma ağrın vardır şimdi en iyisi kucağıma gel bakalım.
Diyip beni kucağına aldı. Önce banyoya götürdü.
Jm: Ağrın var mı.? Özür dilerim fazla mı acıttım.?
Tatlı ve mahcup olmuşcasına bakarken gülümsedim aynı zamanda utanmıştımda. Dün gece gerçekten de güzeldi. Canım acımıştı zaten her kızın canı acır. Fakat fazla güzel hissetmiştim.
Rj: Hayır Jimin canım acısı normal senin suçun değil tamam mı.?
Gülerek kafasını olumlu anlamda salladı ardından beni yine kucağına alıp mutfağa getirdi. Gördüğüm şeyle yüzümde kocaman gülümseme oldu. Jimin muhteşem kahvaltı sofrası hazırlamıştı.
Jm: Hadi Sevgilim evliliğimizi bu ilk birlikte kahvaltımızla kutlayalım.
@@@@@@@
Jiminle eve dönmüştük. Akşam ise Busana dönecektik hep birlikte. Bu gün ailemle olacaktım. Eşyalarımdan alacaktım. Kapıyı çaldığımızda annem açmıştı.
An: Ah hoş geldiniz.
Jm: Hoş bulduk teyze.
İçeri girip salona geçtik.
Js: Ah benim kardeşim mi gelmiş...
Sarılıp oturduk. Annem bizim için kahve getirdi. Jimin kahvesini içip kalktığında sorgular şekilde ona baktım.
Jm: Sevgilim ben gidip eşyalarımı toplayayım hem çocuklarda gelicek. Sende ailenle geçir gününü. Akşam üstü gelip alacağim seni.
Kapıya kadar eşlik ettim Jimine. Ayakkabılarını giyip bana sarıldı. Ardından yanağımdan öpüp kapıdan çıktı. Arkasından "Dikkat et.!" diye seslendim gülüp el salladı. Bende kapıyı kapatım salona döndüm.
Js: Eee anlatsana.?
Rj: Neyi.?
Js: Off hani canın yandı mı.? Nasıl oldu.?
Sorusuyla yüzümü alevler almaya başlamıştı.
Rj: Ya of abla ya aklın fikrin fesat şeylerde. Evlenince bilirsin sende acıtıyor mu acıtmıyor mu.
Js: Aman iyi be söyleme dingil.
Sözüyle kahkaha attım.
Rj: Sizde işler nasıl Hoseokla.?
Js: Bilmem aslında tam ne olduğumuz belli değil.
Söylediği şeyle kaşlarımı çattım.
Rj: Nasıl yani.? E siz hoşlanıyorsunuz bir birinizden. Ne diye naz yapıyonuz abi.?
Js: Ya bilemiyorum ne o, ne de ben açılamıyoruz bir birimize.
Rj: Lan biz Jiminle banyoda açıldık bir birimize siz mi açılamıyorsunuz.? Yeme beni hadi hadi. Sen giderken ben dönüyordum kızım.
Derken kafama attığı yastıkla koltuğa uzandım resmen.
Js: Kes be sanki 50 tane sevgilisi olmuşta bana nasihat veriyor. Senin 1 tane sevgilin oldu ve onunlada şimdi evlisin. Ne artislik yapıyorsun lan.!
Kafamı sallayıp sustum. E haklıydı.
******
Jimin 5 dakika sonra beni alacağına dair mesaj atmıştı. Bende eşyalarım olan 2 bavulu kapının yanına bırakmış annemlerle Jimini bekliyordum. Açıkcası birazdan ağlayacaģım. Kapı çaldığında ayağa kalktık. Jimin içeri girip annemlerle selamlaştı.
Rj: Biz gidelim artık.
Kapıga gelip ayakkabılarımı giydim. Ardından önce anneme sarıldım. Ağlıyordum zaten normaldi. İlk kez gidiyordum. Annemden sonra ablam ve Loisle de sarıldım.
Rj: Kendinize iyi bakın. Abla Hoseokla aranı yap, anne sende fazla yorulma. Lois derslerinle ilgilen öğretmeninle konuşacağım.
Dedim. Hepsi beni onayladılar. Annem Jimine sarılıp konuştu.
An: Jimin oğlum kızım sana emanet. Bir birinizi üzmeyin. Lütfen. Sende benim oğlumsun artık. Ne zaman isterseniz gelin lütfen.
Jm: Tamam lütfen sizde kendinize dikkat edin Anne.
Jiminin sözüyle her kes ona şaşkınlıkla baktı tabii bende. Jimin ise gülerek benim bavullarımdan birini alıp arabaya doğru gitti. Bende diğer bavulu alıp annemlere tekrar "Hoşca kalın" dedim ve Jiminin yanına gittim.
Rj: Jimin sen iyi misin.?
Jm: Evet Sevgilim neden ki.?
Rj: Anneme 'anne' demek zorunda de-
Jm: Ben zorunda olduğum için değil, istediğim için söyledim Rijin gerçekten. Bak sen benim babama 'baba' diyorsun ama.
Hemen Jimine sarıldım. Ben dedim diye desin istemiyorum eğer gerçekten istiyorsa söylesin.
Jm: Hadi gidelim çocuklarda seni görmek istiyor.
₩₩₩₩₩₩
Salona girince her kesin burada oturup sohbet ediyorlardı. Selamlaşıp bizde oturduk. Yaklaşık 20 dakika sonra yola çıkmak için ayağa kalktık önce Hoseokla sonra diğer çocuklarla sarıldım. Jiminlede sarılıp vedalaştıktan sonra arabaya oturduk. Babası ve Ji hyun abide gelince yola çıktık. Jiminin evinde Mark yaşayacaktı. Biz Jiminle ikimiz arkada oturmuştuk. Ji hyun abide arabayı kullanıyordu. Jimin birden bana dönüp kafasını boyun girintime sokup sarıldı. Kulağıma nefesini verdiğinde gözlerimi sıkı kapattım. Fısıltıyla konuştu.
Jm: Sen benim karanlık dünyamı aydınlattın. Seninle birlikteyken daha mutluyum.
Bana iyi geldiğin için teşekkür ederim Sevgilim♡Dudağına kısa öpücük kondurup geri çekilip onun kurduğu cümlenin aynısını söyledim.
Rj: Bana iyi geldiģin için teşekkür ederim Sevgilim♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
💫Dans Öğretmeni💫 PJM✔
FanfictionBu kitap çok cringe dnjwjdhshsusidbeod ilk kitap anam o yüzden.. 🥀💅🏼