Salondan belli belirsiz bir gürültü geliyordu. Gözlerimi açmamı sağlayan şey de bu gürültüydü.
Ayaklarımı yataktan sallandırıp sesleri algılamaya çalıştım. Biri mi gelmişti? Sabahın köründe?
Ayağa kalkıp banyoya gittim. Yüzümü yıkayıp,dişlerimi fırçaladım. Ses kesilmiş gibiydi. Üstüme spor bir alt ve siyah bir tişört giydim. Üşümemek için de bir hırka aldım. Kahvaltıdan onra üstümü giyinirdim. Belki de bugün bir yere gitmezdim. Yorgun hissediyordum kendimi.
Aşağıya indim. Salona girdiğimde kimseyi göremedim. Bende mutfağa gittim. Feride çay koyuyordu.
"Bana da koysan fena olmaz." dedim. Bana döndü.
"Günaydın." dedi.
"Günaydın Feride. Sabah sabah ne oldu? Ses çoktu aşağıda."
"Misafir geldi." dedi.
Omuz silktim. "Kim gelmiş bakalım. Neredeler?"
"Bahçe deler. Kahvaltıyı da oraya hazırladık." Başımı sallayıp bahçeye çıktım.
Masanın etrafında bizimkiler vardı. İlerledikçe onu görebilme fırsatım olmuştu.
Misafir mi?
Karan?
Evime kahvaltıya mı gelmişti yani?
Masanın uzağında öylece çakılmış gibi duruyordum. Karan,Hakan abi ile sohbet ediyordu. Karşısında Elmas vardı. Elmasın yanında Perihan Hanım. Baş köşe de de Ali abi. Bir de Karan'ın kardeşi vardı. Karan'ın diğer yanında da o oturuyordu.
Beni ilk gören Elmas olmuştu. Gülücük saçan gözleri beni görünce nefretle kaplandı. Karan bunu farketmiş olacak ki sohbetine ara verip bana odaklandı. Gözlerimiz buluştu. Merak ediyordum. Hangimiz daha nefretle bakıyorduk birbirimize.?
Bence ben. Gözlerimden alev bile çıkartabilirdim şu an.
"Günaydın." dedi Ali. Gözlerimi Karan'dan çekip masaya kadar yürüdüm.
"Günaydın." dedim. "Hayırdır?"
Perihan Hanım bana sertçe baktı. Terbiyesizlik yapma der gibiydi.
"Karan ve kardeşi Serenay kahvaltıya geldiler. Sende otur." dedi Ali abi. "Konuşmayı ona bırakmışlardı demek.
"Haberim yoktu." dedim Ali abiye bakarak. Bu olaya kızdığımı anlamasını istiyordum.
"Habersiz oldu zaten." dedi Karan atılarak. Ayağa kalktı. Elini uzattı. "Ecrin'di değil mi? Kusura bakmayın. Rahatsız etmek istemedik. Komşuyuz artık. Sık sık neden görüşmeyelim değil mi?"
Elini sıktım. Derdin çalınmış silahlar değilse başka bir şey bilmiyorum. "Hoşgeldin." dedim. Elimi geri çektim. "Sende hoşgeldin Serenay." dedim kardeşine dönüp. "Afiyetolsun size." dedim sonra ve arkamı döndüm. Tam gidecekken Karan beni durdurdu.
"Sizinde duymanız gereken konular var." dedi. Ona geri döndüm. "Lütfen. Misafirinizi kırmayın."
O kadar kibardı ki! İnsanı sinir edecek kadar. Ona sertçe baktım. Onunla aynı masaya mı oturacaktım?
Şaka mı bu?
Elmas bana gözlerini dikti. "Otur kardeşim. Karan Bey'e ayıp oluyor." dedi.
Çek o kötü bakışlarını üstümden Elmas..
Geri dönüp masanın diğer başına oturdum. Ben oturunca Karan'da geri oturdu. O sırada Feride de çayları getirmişti.
"Akrep nerede?" diye sordum sessizce. ona.
![](https://img.wattpad.com/cover/211114917-288-k867632.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN EMANETİ
General FictionSadece soyadınız aynı olan kişilerle aile olabilir miydiniz? Ecrin,kendi hayatını kurmuş,kendi başına yaşayan bir kızdır. Bir gün babasının eski dostu onun yanina gelir ve ona kötü bir haber verir. Bu eski dost bu kötü haberi vermekle kalmaz,aynı...