Bölüm 49-Olay-

4.6K 305 53
                                    

"İç." 

Yüzümün tam karşısına uzattığı bardağın içine başımı kaldırıp baktım. Sonra beğenmeyip geri çekildim ve başımı olumsuz anlamda salladım. 

"İyi gelir." dedi ısrarla. 

"Bana şu an iyi gelecek şey ıhlamur değil Karan." dedim dürüst olarak. 

Bardağı önümden çekmeye niyeti yoktu. Ona baktım. O da ısrarcı bir ifadeyle bana bakıyordu. En sonunda pes ettim ve bardağı aldım. 

"Sana iyi gelecek şey.." deyip yanıma oturdu. "Kafanı toparlayıp, sakince düşünmek."

"Ah bu kafam." dedim isyankar bir sesle. "Başıma ne dertler açtı!"

Bardaktan bir yudum aldım. Gece gece iyi gitmişti aslında. 

"Çocuğun başında adam bıraktın mı?" diye sordu. Kafa dinlemek için onun evine gelmiştim.  Olanları anlatmıştım. "Perihan'la yalnız kalmasın."

"Akrep var." dedim. "Ayrıca Perihan Hanım ne yapabilir?"

"Nefret her şeyi yaptırabilir." dedi fikrini söyleyerek. 

Bardağı sehpaya bırakıp arkama yaslandım ve başımı koltuğun ucuna dayadım. Deli gibi yorgundum ve uykum vardı. 

"Bence Evren'i bu evden götür." dedi Karan. "Eski evine götür. Orada da güvenli tutabilirsin. Bende yardım ederim."

Eski evim..

Bir anda orada, şu an Efe'nin olduğu aklıma geldi.

Karan'a suçluluk duyarak baktım. Ondan saklamak zerre istemiyordum ama Efe'ye söz vermiş gibi olmuştum. 

Rahatsızca yerimde kıpırdandım. "Bu ev en güvenlisi." dedim. "Herkes burada olmalı. Tüm adamlarım da burada. İkiye bölünmek mantıksız. Tek parça olmalıyız."

"Sen bilirsin." dedi. 

Bir süre sessizce oturduk. 

"Aslında seninle bir şey hakkında konuşmak istiyorum." dedi sonra Karan. Yayıldığı yerden kalktı ve dik oturmaya başladı. Önemli bir şey konuşacağını düşünüp bende kendimi dikleştirdim.

"Dinliyorum."

"İş hakkında." dedi. "Silah satımına son vermeni istiyorum."

Kaşlarımı çattım.

"Neden?"

"Çünkü o benim işim." dedi.

Bu mevzu hiç bir zaman kapanmıyordu.

"Bu konuda anlaşmaya vardığımızı düşünüyordum."

"Varmıştık." dedi. "Sana karışmıyordum ama durumlar değişti. Efe yüzünden hasara çok uğradım ve müşterilerim benden uzaklaştı. Sana gelmeye başladılar."

Öyle mi olmuştu?

Annemle o kadar meşguldüm ki işlerden haberim bile yoktu. 

"Bize gelen müşterilerine satmayız." dedim fikir sunarak. "Sana mecbur kalırlar."

Bu fikir hoşuna gitmemişti. Elleriyle oynama başladı.

"Neden bu işi bırakmıyorsun?" diye sordu ciddi bir sesle. "Senin gelir kaynağın bu değil. Depolar, şirket zaten sana para getiriyor. Silah işini bırakman bir zarar uğratmaz."

"Asıl dert para değil." dedim hemen. "Bu iş yüzünden benim babam öldü. Ben bu işi bırakırsam.."

"Sen bu işi bırakırsan hiç bir şey olmaz!" dedi sertçe. Sonra aniden ayağa kalktı. 

BABAMIN EMANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin