Bölüm 25 -Düğün-

8.4K 389 31
                                    

Düğün günüydü. 

Mutlu,neşeli olmak lazımdı değil mi?

Karalar bağlamış bir şekilde yatağımda yatıyordum. 

Bugün belki de önemli bir karar alma zamanıydı. 

Bugün belki de bu evde bir çok şeyin değişeceği zamandı. 

Bugün-en önemlisi- belki de gerçekten çok kötü biri olacağım bir gündü.

 Yatağımdan kalktım. Sabah sonunda olmuştu. Tüm gece uyumamıştım. Tıpkı bir haftadır uyumadığım gibi...

Üstüme siyah bir eşofman takımı giyip aşağı katlara indim. Herkes telaş içindeydi. Düğün bahçemizde olacaktı. Küçük bir organizasyondu fakat yine de bir Özmen evleniyordu. Her şeyin mükemmel olması lazımdı. 

"Herkes nerede?" diye sordum Feride'ye. O da buradaydı. Kucağında çocuğunu tutuyordu. Onu farkedince gülümsedim. Kızları olmuştu. Çok tatlı bir bebekti. 

"Odalarındalar. " dedi. "Daha aşağıya hiç inmediler."

Başımı salladım. "Akrep'te geldi mi?"

"Tabi. Dışarıda."

"Daha izin gününüz vardı?"

Gülümsedi. "Duramayız ki. Özlüyoruz burayı."

Bende gülümsedim. 

Özlenecek bir yer miydi gerçekten burası?

Sanmıyorum. 

Geri dönüp Hakan'ın odasına çıktım. Kapısını bir kaç kere tıklattım. Ses gelmeyince kapıyı açtım. 

"Günaydın." dedim. Camın önünde durmuş dışarıyı seyrediyordu. Öylesine cevap vermemişti yani. 

"Günaydın." dedi o da. Bana baktı. "Bir şey mi soracaktın?"

"Çalışma odasında seni bekliyorum." deyip odasından çıktım. 

Önemli meseleleri özel odalarda konuşma taraftarı değildim.

Aynı işlemi Elmas ve Ali'ye de uyguladım ve daha sonra çalışma odama döndüm. 

Çalışma odasına gidip koltuğuma oturdum. İlk gelen Hakan'dı. 

İçeriye girip karşıma oturdu. 

"Evet." dedi ellerini birbirine vurup. "Dinliyorum." 

"Sen hep şirkette mi çalıştın?" diye sordum. "Babam vefat etmeden önce de yani?"

"Evet." dedi direkt. "Şirkette sıkıntı mı oldu?"

"Hayır." dedim. "İyi işletiyorsun." 

Gülümsedi. "İşimi bilirim."

Bende gülümsedim. "Biliyorsun." dedim imalı bir şekilde. "Eski hesaplara baktım biraz. İnceledim. Fakat bir kaç ayın hesap notlarını bulamadım."

"Neden eski hesapları inceledin ki?" diye sordu. Garipsemişti. 

"Kontrol edilmeli diye düşündüm." diye cevapladım.

"Ben hallediyorum." dedi. "Herkes kendi işine bakmalı değil mi?"

"Babamın vefatından bir kaç ay önce ki hesaplara neden ulaşamıyorum Hakan?"

Sorum sert ve acımasız olmuştu. Beklemiyordu. Yüz hatları gerildi. El parmakları istemsizce oynamaya başladı. 

"Bana sorsan sana ulaştırırdım" dedi. Sesi sakin çıkmıştı. 

BABAMIN EMANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin