Kapıyı sertçe açarak çalışma odama girdim. Peşimden Akrep'te girmişti. Kapıyı arkamızdan kapadı.
"Ne yapacağım.." diye diye odada turlamaya başladım.
Akrep kapının önünde hiç bir şey yapmadan, söylemeden dikiliyordu.
Bir süre bir ileri bir geri yürüyüp durdum. Sonra bununla bir çözüm elde edemeyeceğimi anlayıp durdum. Akrep'e baktım.
"Bir şey söyle.." dedim.
"Onların meselesi.." dedi nazikçe. "Karışmayın."
"Karan onu öldürecek." dedim hemen.
"Sizene Ecrin Hanım." dedi o da hemen. İleri gittiğini düşünmüş olacak ki geri çekildi. "Efe sizi neden bu kadar ilgilendiriyor? Bana sorarsanız verin gitsin. Acımaya değecek biri değil."
Sinirle gidip koltuğuma oturdum.
Bir süre sakinleşmek için nefes egzersizi yaptım.
"Kim o.." diye başladım sonra. "Efe Taşkın kim Akrep? Herkes neden onun korkunç ve ölmesi gereken biri olduğunu söylüyor? Ne yaptı ki insanlara böyle bakıyorsunuz ona?"
Akrep'e baktım. Bir cevap almak istiyordum.
Kapının önünde dikilmeyi bırakıp önümde ki koltuklardan birine oturdu.
"Nihat Taşkın.. Efe'nin babasıydı. Bilinen biri değildi. Kendi çapında takılıyordu. İşleri büyüten ve isimleriyle yer edinmeyi sağlayan asıl kişi Efe'dir. Bunu elde etmek için de kimseye acımadı tabi." İç çekti. "En acımasız kişi olarak tanınır." diye devam etti. "Ailesini komple öldürdüğünü söylüyorlar. Kanıt yok ama bir gece herkes yok oldu."
"Annesini öldürdüğünü biliyorum." dedim. "Bana anlatmıştı."
"Annesi farklı bir mesele." dedi.
"Ailesi derken.." deyip masaya kollarımı yasladım. "Babası mı?"
"Babası, kardeşleri.."
Kanım donmuştu.
Kardeşleri mi?
"Kardeşi yok sanıyordum." dedim kendi kendime.
"Üvey kardeşleri vardı." dedi. "İkiz çocuklar bir kız ve bir erkek. Daha çok ufaklardı ve.." devam etmedi. Ya da edemedi.
"Neden ailesini öldürdü ki?" diye sordum şaşkınca.
"Her şeyin sahibi olabilmek için." dedi. "Tek o olmak istedi. Başardı da."
Arkama yaslandım.
"O normal değil." dedi Akrep.
O çok net anlaşılıyordu.
"Karan'la meselesi ne?" diye sordum.
"Tam bilmiyorum." dedi. "Ama ailevi diye biliyorum. Karan bildim bileli onu öldürmek istiyor."
Ofladım.
Öldürmeden de durmaya hiç niyeti yok gibiydi zaten.
"Onu Karan'a verin." dedi.
Ona geri döndüm.
"Bir insanı ölüme göz göre mi yollayım?"
"Bu insan Efe ise evet." dedi. "O ölmeli Ecrin Hanım. Kaçıp gitmez. Yalan atıyor. Eğer ben Efe Taşkın'ı tanıyorsam, intikamını almadan hiç bir yere gitmez. Giderse de er ya da geç geri döner."
---
Kapıyı kapattığımda yattığı yerde irkildi. Uyuduğunu fark etmemiştim. Yoksa kapıyı çarparak kapatmak yerine daha kibar olup hafifçe kapatırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN EMANETİ
Tiểu Thuyết ChungSadece soyadınız aynı olan kişilerle aile olabilir miydiniz? Ecrin,kendi hayatını kurmuş,kendi başına yaşayan bir kızdır. Bir gün babasının eski dostu onun yanina gelir ve ona kötü bir haber verir. Bu eski dost bu kötü haberi vermekle kalmaz,aynı...