Bölüm 37 -Elmas-

7.2K 321 10
                                    

Yoktu.

 Hiç bir yerde bulamıyorduk onu. 

Gece başlayan arama maratonu devam ediyor. Ali dışarıda kardeşini aramakla meşguldü. Serenay ve Perihan hanım ise salonda oturmuş haber bekliyorlardı. Bense çalışma odamdan çıkmamıştım. 

Beni öldürmeye çalıştı..

Ona sevgim yoktu. Dışarı çıkıp sokak sokak onu aramak içimden gelmiyordu. Neden gelsin ki zaten? 

Beni öldürmeye çalışmıştı.

Sevgi yoktu zaten. Şimdi nefret vardı. Düşmanlık vardı.

Gözlerimi ovuşturdum. Zaten iki saat uyuyabilmiştim. Gözlerim yorgunluktan ağrımıştı artık. 

Ayağa kalktım. Bu gece şanslıysam üç saat uyurdum.  

Daha fazla uyku haramdı bana.

Çalışma odasından çıkıp salona indim. Sabah olmuştu artık. Feride yiyecek bir şeyler hazırlamıştı ama kimse masaya oturmamıştı. Ziya Amca ve ailesine ise odalarına yemek götürülmüştü. Bu olaylarda ortada gezmemek en iyisiydi tabi. 

Perihan Hanım ve Serenay'a günaydın deyip masaya oturdum. Hiç uyumadıklarına emindim gerçi..

"Uyumadın tamam ama yemek yemen lazım. Çocuk için." dedim Serenay'a bakıp. İtiraz etmedi. O da benimle birlikte masaya oturdu. 

Perihan Hanım'dan bir çıkış bekliyordum. 

Hadi! Bağır bana. Hadi!

Bir dilim ekmeğe uzandım. 

"Kahve istiyorum Feride." dedim çay koymasına engel olarak. 

"Tabi. Hemen." deyip mutfağa gitti. Bir kaç dakika sonra elinde kahve ile gelmişti. 

Şu an buna ihtiyacım vardı. 

"Elmas aç mıdır acaba şimdi?" dedi Perihan Hanım. Bunu sessiz ama benim duyacağım kadar sesli bir şekilde dile getirmişti. 

"Akıllı olsaydı şu an sıcacık evinde, tok bir şekilde oturuyor olurdu. " dedim sertçe. Sözcükler istemsizce çıkmıştı ağızımdan. Sinirle çıkmıştı.

Patlamaya hazır bir bomba gibiydim.

"Aramızda en akıllıca olanı yaptı." dedi o da sertçe. 

O da bir bombaydı..

"Yaa?" dedim hayret ederek. 

"Seni öldürmek akıllıca bir seçim Ecrin."

Elimde ki ekmek parçasını tabağımın yanına bırakıp ona döndüm. "Kusura bakmayın Perihan Hanım ama kızınız tam bir gerizekalı."

Hemen oturduğu yerde dikleşti. "Sana saldırdı diye mi?"

"Dışarı da o kadar düşmanız varken bu evden çıktığı için." dedim. "Ayrıca bana saldırması da tam bir aptallıktı. " Önüme geri dönüp elime ekmeğimi geri aldım. "Ne düşünüyordu? Beni öldürünce her şeyin biteceğini mi? Üzgünüm, yanlış kişiye saldırdı."

Perihan Hanım ani bir şekilde ayağa kalktı. 

"Kızım burada değil." dedi sinirle. "O burada değil ve sen oturmuş keyifle kahvaltı ediyorsun. Önder'in ailemizi emanet ettiği kişiye bak!"

"Bıktım senin çocuklarının arkasını toplamaktan!" diye bağırdım. Anında susmuştu. "Tek derdim sizi korumaktı. Senin çocuğun beni uykumda boğmaya çalıştı Perihan Hanım! Uykumda! Evim de, odamda uyurken!" Masadan kalktım. "Sorun bende değil anla bunu artık! Çocukların da! Onları nasıl eğittiysen ihanet etmekten başka bildikleri bir şey yok."

BABAMIN EMANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin