Soru beni afallatmıştı. Ne cevap vereceğimi bilememiştim. Ona söylemek istemiyordum. Gerçi söylemesem de konuyu anlamıştı. Zeki biriydi. Ondan daha ne kadar saklayabilirdim ki?
Yine de benim ağızımdan bir şey çıkmayacaktı.
Ona gerildiğimi belli etmemek için neşeli bir şekilde gülümsemeye çalıştım.
"Öğrenmek hakkın." diye yanıtladım. "Ama ben ne zaman istersem o zaman öğrenebilirsin. Şimdilik.. hayır."
Bakışlarında imalı bir şey vardı. Beklediği cevabı almıştı. Belli ediyordu.
"Pekala." dedi. "Sana bir tavsiye vermeme izin ver." dediğinde elimle devam et işareti yaptım. "Karan kayıtı yok etti fakat her zaman daha fazlası vardır. Ve eğer varsa bu şeyi yakınında tutmak ister." Uzanıp suyundan bir yudum aldı. "Yani.." diye devam etti. "Aslanın inine girmen lazım ki bir şeyler elde et."
Aslanın ini...
Kafamı karıştırmak hoşuna gidiyor değil mi Efe?
"Sanırım doydum." dedim aniden. "Uykumda geldi biraz. Kusura bakma. Bugünlük bu kadar yeter."
Sade bir şekilde gülümsedi. "Nasıl istersen?"
Ayağa kalktığım da o da hemen ayağa kalktı. "Seni evine bırakabilirim." dedi.
"Arabam var." diye cevapladım. Üstüme ceketimi giydim. Yanıma gelip elimi sıktı.
"Teşekkür ederim." dedi.
"Bende." diye karşılık verdim. "Her şey için."
---
Kahvaltı masası yine soğuk ve kasvetliydi. Her gün bu durum daha kötüye gidiyordu. Aylar olmuştu hala bana tepkileri değişmemişti.
Herkes sessizce yemeğini yiyordu. Çay bardağımı elime aldım. Herkesi teker teke,yavaş yavaş inceleyerek çayımdan bir yudum içtim.
Aslanın ini...
Dün geceden beri aklımdaydı. Çok mantıklıydı. Daha önce benim aklıma gelmemesi çok enterasandı.
İlk düşünmem gereken şeydi aslında.
"Elmas?" dedim bir anda. Elmas başını bana döndürdü. Diğer herkes gibi.
"Efendim?" diye sordu sordu. Çay bardağımı yerine bıraktım.
"Bu akşam nişanlına gidelim. Yemeğe?"
"Delirdin herhalde." dedi Ali abi. Çatalına aldığı bir salatalığı ağızına attı. "Adamdan nefret etmesen ne isteyecektin acaba?"
"Evet ondan nefret ediyorum ama bu kardeşimiz için." dedim.
"Bana kardeşim deyip durma." dedi Elmas. "Ama.." diye ekledi. "Ecrin haklı. Hep o bize geldi. Biz hiç gitmedik."
"Afiyetolsun." Hakan abi masadan anı bir kalkış yaptı. Başka bir şey demeden evden çıktı.
"Ne oluyor buna?" diye sordu Ali evden çıkar çıkmaz. Soru annesine sorulmuş gibiydi.
"Bir kaç gündür böyle." dedi Perihan Hanım. "İştendir diye düşünüyordum." dedi gözleriyle beni keserek.
"Bir şey mi dedin Hakan'a?" diye sordu Ali abi.
"Ne diyebilirim ona?" diye sordum. Bende ayağa kalktım. "Neyse Elmas sen konuş damatla. Akşam geliyoruz de. Tabi anlaştıysak?"
Perihan hanım sessiz kaldı. Sessizlike bir cevaptı.
![](https://img.wattpad.com/cover/211114917-288-k867632.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN EMANETİ
Ficción GeneralSadece soyadınız aynı olan kişilerle aile olabilir miydiniz? Ecrin,kendi hayatını kurmuş,kendi başına yaşayan bir kızdır. Bir gün babasının eski dostu onun yanina gelir ve ona kötü bir haber verir. Bu eski dost bu kötü haberi vermekle kalmaz,aynı...