"Teklifi kabul edecek misiniz?"
Akrep ile evin bahçesin de oturuyorduk. Dün akşam olanlardan dolayı onunla bu konuyu konuşamamıştık. Derdimiz büyüktü.
"Etmeli miyim?" diye sordum sorusunu cevaplamadan.
"Bilmiyorum." dedi. "Efe Taşkın'la hiç iş yapmadık. Size geleceğini tahmin bile etmezdim."
"Ne demek bu?" dedim ona dönerek. "Şirkette gördüğü için bana geldi işte. Ben beklerdim."
"Efe öyle biri değil." dedi. "Karan'la arasına kimseyi sokmaz. Kendi halleder. Şu an size bu teklifi yaparak aralarına bir kişiyi daha sokuyor." Başını olumsuzcu salladı. "Sizi kullanmak istiyor gibi."
Bence de.
Önüme geri döndüm. Gözlerimi mazaraya diktim. "Bende onu kullanabilirim." dedim. "Karan'ı ortadan kaldırmak için bir kaç ayım var ama ben hiç bir şey yapamıyorum. Adam bize yapıyor. Mallarımızı yine yok etti. Öbür ayda yok edecek. Hep yok edecek. Durmayacak."
"Efe sizin işinize yarayacak mı yani?"diye sordu.
"Yarayacak." dedim. "Hem bize para da kazandıracak. Depolarımız dolar. Bu sayede abilerin sesi de kısılır."
"Karan ve Elmas hanım nişanlı." dedi. "Ali abi ve Hakan abi bunu kabul etmeyecektir."
İç çektim. "Bende Karan'ı kabul etmemiştim." dedim.
Bir şey demeden bir süre sessizce oturduk. "Neyse.." dedim sonra. "Şimdilik Efe dursun. Onu sonra bir daha düşünürüz. Şimdi düşünmemiz gereken şey silahlar. Ne durumdalar?"
"Tamir etmeye çalışıyorlar. Aynı zamanda yenileri de yapılıyor. Bir kaç gün izin istedim. Tamam dediler. Yüzde otuz oranında yetişebilir gibi."
Yüzde otuz çok çok çok azdı.
"Bu iş patladı yani.." dedim üzgünce. "Çalışmayı bırakmayın. Son ana kadar ümitsizliğe kapılmamak lazım."
"Merak etmeyin. Durmadan çalışıyorlar."
Ayağa kalktı. "Başka bir şey yoksa ben işimin başına döneyim."
"Bir şey daha var." dedim onu durdurup. "Doğum ne zaman Akrep?"
"İki ay kaldı. İnşallah tabi."
"İyi. İki ay sonra yıllık iznine çıkarsın."
Gülümsedi. "Yıllık izne ihtiyacım yok." dedi.
"Çocuk bakmak zor olur." dedim. "Tatile çıkmak istersen seni tutmam."
"Teşekkür ederim." dedi başını eğip."Düşünürüm."
"İşinin başına dönebilirsin." dedim hafif bir tebessümle. O giderken bende geri önüme döndüm.
Hava bugün çok güzeldi. Bu güzel havada bile huzurlu olamıyordum. Aklım işten gitmiyordu.
"Ecrin hanım?"
Başımı arkaya attım. Feride başımda dikiliyordu.
"Efendim Feride?"
Elinde ki Orkideyi bana doğru uzattı. "Size gelmiş."
Ayağa kalkıp elindeki çiçeği aldım. "Sen izinli değil misin Feride neden hala buralarda dolaşıyorsun?"
"Merak etmeyin ağır işleri bana yaptırmıyorlar. Sürekli oturmaya da alışkın değilim."
"Olsun." dedim. "Çok gezinme yine de."
![](https://img.wattpad.com/cover/211114917-288-k867632.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN EMANETİ
General FictionSadece soyadınız aynı olan kişilerle aile olabilir miydiniz? Ecrin,kendi hayatını kurmuş,kendi başına yaşayan bir kızdır. Bir gün babasının eski dostu onun yanina gelir ve ona kötü bir haber verir. Bu eski dost bu kötü haberi vermekle kalmaz,aynı...