Bölüm 23: Yasak

8K 1.3K 1.4K
                                    

Sınır: 200 vote, 500 yorum. İyi okumalar canım hayalet olmayan okuyucular ve canımın içi diğerleri ♥

🌙

Boş bir oda bulmamız uzun sürmemişti.

Saray gereksiz odalar ve zevksiz, birbirinin aynısı koridor tasarımlarıyla insanı yeterince boğuyordu. Aynı zamanda tüm odaların içi de aşağı yukarı birbirine benziyordu. Benim odamın iki kapı gerisindeki bir odaya girdiğimizde benim odama kıyasla küçük, genişliği ve uzunluğu birbirine yakın bir oda bulmuş olduk. Ragnor, Mena'nın odasının bana yakın olmasının iyi bir fikir olduğunu düşünmüştü. Hatta fısıltıyla söylediği sözle onun odasının da bu katta olduğunu öğrenmiştim.

Öğrendiğim bu bilgiyle merak kanıma nakış gibi işlenirken Ragnor'un odasını zihnimde tasarlamaya başlamıştım. Çok derli toplu olma ihtimali vardı, ayrıca göz zevki de güzeldi. Göz zevkinin iyi olduğunu benim için hazırlanan odaya bakarak anlayabiliyordum. Odaya genel olarak hangi renk hâkimdi? Acaba duvarları, eşyaları ve odadaki her şey siyah mıydı? Odasını deli gibi merak ediyordum ve bu hiç iyi bir durum değildi. Odasına beni götürmesini isteyemezdim. Yanlış anlamazdı fakat eğer odasını görmemi istemiyorsa dalgaya vurabilirdi.

Bu da o Nora'nın verdiği işlerin peşinde koşarken tüm odaları gizli gizli basıp kapıyı açmaya çalışacağım anlamına geliyordu. "Unut bunu." diye seslendi Azizel zihnime doğru. Dalıp gittiğim noktadan gözlerim kurtulurken gözlerimi kırpıştırıp odaya bakındım. Ragnor düşünceli bir şekilde etrafa dikkatle bakıyor, eşyaları nereye koyabileceğini düşünüyordu. Bu süreçte konuştuysa bile duymamıştım. Kafamın içinde, "Neden?" sorusu yankılanırken Azizel'in iç geçirmesi içimi huzursuz etmeye yetmişti. "Koskoca denatri anahtarın keşfedildiğini biliyordur, kızım. Bahse girerim odaya kimse giremesin diye büyü bile yapmıştır."

İstemsiz bir şekilde yüzüm düşerken Azizel zihnimi kıkırtılara boğdu. "Aslında ileride odasını göreceğine eminim." dedi keyifli bir sesle. Boğazımdan yukarıya ateş basarken yutkundum. Tam zihnimden ona cevap vermeye hazırlanıyordum ki Ragnor bana kaçamak bir bakış attı. Fakat halimi görünce gözlerini tekrar bana çevirdi ve yüzümü dikkatle taradı. "İyi görünmüyorsun." dedi sert bir sesle. "Bir sorun mu var?"

Boğazımı temizleyip belimdeki hançere kötücül bir bakış attım. "Hayır," dedim tekdüze bir sesle. "Sadece Azizel'le muhabbet ediyorduk." Ragnor tek kaşını kaldırdı. Gözleri delirtici bir yavaşlıkla yüzümden belime doğru kayarken, "Letta'yı utandırmanın sırası değil." diyerek hançeri uyardı. Azizel, 'hah' diye bir ses çıkarırken bu hareketi bana Nora'yı hatırlatmıştı. "Haklı." diye seslendim zihnime doğru. "Beni utandırmayı bırak da hasret giderelim."

"Utanman Ragnor'un hoşuna gidiyordur. Lanetli ruh yemini. Eminim seni tatlı yerine yeme isteğini zar zor bastırıyordur." Gözlerim irileşirken boynumdan yukarıya tırmanan ateş yanaklarıma ulaştı. Sesli bir şekilde yutkunduğumda Ragnor'un kaşları çatıldı. "Pekâlâ, bu kadar yeter." dedi sert bir sesle. Azizel belimden çekilmeye başlarken gözlerimi belime indirdim. Ani bir hareketle silah kayışını kesip Ragnor'a doğru savuldu. Ragnor avucunu açtığında hançer süzülerek Ragnor'un eline kondu. Ragnor'un kaşları çatılırken hançerle bakışmaya devam etti. Yanakları kızarırken elini ters çevirdi ve aniden Azizel'i yere bıraktı.

Hançer yerde tıngırdayıp durdu. 

Ragnor'la göz göze geldiğimizde, "Kalbi kırılıyor!" diye tısladım. Ragnor tek kaşını kaldırdı. "Ya, ne demezsin!" dedi alayla. "Kafayı yemiş bu." Azizel'e ölümcül, tehlikeli bir bakış attı. "Nora'nın kafasının içinde ne yaşıyor, çok merak ediyorum." Boğazımı temizleyip birkaç adım attım. Azizel'in olduğu yerde dizlerimin üzerine çöküp Azizel'le bakışmaya başladım. Elime aldığım anda çığlık atmayacağı ne malumdu? Kafamı kaldırıp Ragnor'a baktığımda iç geçirip benim gibi dizlerinin üzerine çöktü.

GECE DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin