Bölüm 44: O Ekip

5.7K 1K 558
                                    

İyi okumalar!

Medya: Düzen.

🌙

Söylediğim sözler odada görünmez bir esinti yaratırken ürperdim.

Gözlerimi hepsinin yüzünde gezdirdim. Ragnor'un gözleri üzerimdeydi ve beni dinlemeyi bekliyordu. Bana inanacağını biliyordum. Mena'nın kaşları havaya fırlamıştı. Kesha kollarını göğsünde kovuşturmuş, ifadesiz bir yüzle sehpaya bakıyordu. Lina ise Nora'dan gözlerini ayırmamıştı. Nora'ya kaçamak bir bakış attığımda kaşlarının çatıldığını gördüm.

"Ben inançsız sayılırım." Razien'in konuşmasıyla gözlerim ona döndüğünde geniş bir şekilde sırıttı. Mavi gözleri kısılmıştı. "Gerçekten. İşime geldiğinde inanmayı tercih ederim ve bize düşman olan bir ilahın varlığını kabullenmek istemiyorum." Bir elini Kesha'nın omzuna atıp diğer elini ensesine dayadı ve esnedi.

Çaresizce gözlerimi Nora'ya çevirdim. Nora'nın gölgelerin oynaştığı yeşil gözleri üzerime doğru çevrildi. "Anlat," diye mırıldandığında kafamı salladım.

Nereden başlayacağımı bilmediğim için kelimelerin zihnimde şekillenmesini bekledim. Örümceğin dokuduğu bir ağ gibi kelimeler yavaş ama keskin bir şekilde zihnimde örüldü. "Rüyamı anlatarak başlayacağım," diye mırıldandım. "Dün gece bir kâbus gördüm. Kâbusumu kontrol eden ben değildim. Gördüğüm şey Sergio'ydu ve karşımda, kanlı canlı dikiliyormuş gibiydi. İnandırıcı gelmediğini, öylesine bir kâbus gibi durduğunu biliyorum fakat bu gerçekti." Ragnor'a kaçamak bir bakış attığımda yüzündeki ifade cesaretlenmeme neden oldu.

"Kâbusta yatağımdaydım fakat her yer suyun içindeymiş gibi dalgalanıyordu. Net olan tek şey Sergio'ydu. Sergio çocukluğundan itibaren Kaos denilen 'İlah'ın onunla benim sesimi kullanarak konuştuğunu iddia etti. Benim sesimi Sergio'nun bana yaklaşması için kullandığını düşündüğünü söyledi. Çünkü ikimiz birlikte kıyameti son kez koparacak ve dünyayı tamamen yok oluşa sürükleyecekmişiz." Ağzım kuruduğunda boğazımı temizledim. Gördüklerimi kanlı canlı kelimelere dökünce kulağa saçmalık gibi geliyordu. Bunun hiçbir kısmı mantıklı değildi. Belki de gerçekten bir kâbustu bu.

Devam edip etmemek arasında tereddüde düştüğümde Ragnor'un bir eli omzumu kavradı ve yavaşça sıktı. Omuzlarımdaki yükün hafiflediğini hissettim. Sanki görünmez sancılarımın yarısını sırtlanmıştı. Kirpiklerimin altından ona teşekkür amaçlı bir bakış attım.

"Devam et," dedi Kesha düz bir sesle. Gözlerimi ona çevirdim. Avuçlarını dizlerine dayamış bir şekilde öne eğilmişti. "O piç bu tarz lafları bize de etmişti." Nora kafasını sallayarak onu onayladığında bilmediğin şeylerin ortada dönmesi sinirlerimi bozdu.

Derin bir nefes aldım. "Sergio'ya saldırdığımda yaptığı bir şey donakalmama neden oldu. Beni doğruca Kaos'a yönlendirdi. Ben... Gördüklerim karmakarışıktı. Önce uçurumun kenarında, ardından denizdeydim. Yer yarılıp beni içine çekiyordu. Bu sırada ise Kaos bana anlatmaya başlamıştı."

"Neyi?" diye sordu Lina alt dudağını ısırırken.

"Birçok şeyi," dedim kısık sesle. "Konuşmaya başlamadan önce bana göstereceklerini daha önce de gösterdiğini fakat unutmamı sağladığını söyledi. Benimle daha önce, Ragnor'la olan dansımda konuştuğunu ve karanlığı bana kendisinin öğrettiğini söyledi." Yutkundum. "Karanlığımın ona ait olduğunu, ona hizmet edeceğini ima etti. Ve bana dünyada kopan kıyametlerin hepsini izletti. Hızla gözümün önünden geçen görüntülerden ibaretti bunlar."

GECE DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin