Bölüm 33: Yaş

7.3K 1.3K 1.6K
                                    

Tatlış Mı Tatlış Sınır: 230 Vote, 1000 Yorum ♥

Bu bölüm de sabırla Eleta'nın düzelmesini bekleyenlere ve gökyüzündeki tüm yıldızlara gelsin. İyi okumalar!

Medyadaki şarkının sözlerini buraya bırakıyorum ^^ Size kitabı anımsatan kısımlarına bir emoji ya da yorum bırakın ♥

[Dinlen artık, aşkım
Her şey yolunda
Karanlık gitti
Ben buradayım
Sana sarılıyorum

Dinlen artık, kalbin
Her şey yolunda
Biz iyiyiz
Sen gitmiş olsan da
Sana sarılmak için burada olacağım
Tuttum seni

Benim aracılığımla mı nefes alacaksın
Ve içindeki fırtınaları dindireceksin?
Benim aracılığımla nefes al
Ateşi canlı tutacağız
Seninle birlikte dünyayı yeneceğim

Benim aracılığımla nefes al

Ve içindeki fırtınayı sakinleştir

Benim aracılığımla nefes al

Yıldızları canlı tutacağız]

🌙

Kanı damarlarımızın içinde tutmak ne kadar da kolaydı.

Bir yara almadığımız sürece damarlarımızda hiç sıkılmadan tekrar tekrar dolanıyordu. Alışmıştı. Yapması gerekeni biliyordu. Görevini farkındaydı. Kadere teslim olmuş ve her şeyi akışına bırakmıştı.

Öte yandan kanı tenimden söküp atmak bir o kadar zor olmuştu.

Sanki her hücrem, her bir ayrıntım kanla dolmuştu. Her türlü güzel kokulu bitki özlerini boca ettiğim küvetin içinde her yerimi temizlemeye çalışmıştım. Kan kokusu bir türlü tenimden çıkmıyordu. Oraya sinmiş, sonsuza kadar orada kalacakmış gibiydi. Kanın akışı kolaydı çünkü alışılmıştı. Vahşi bir dünyada o kanı içimizde tutmak zordu. Kan dışarıya taştığında ise onu tenimizden söküp atmak daha zor oluyordu.

Aynadaki çıplak bedenime kaçamak bir bakış attım. Kanın iğrenç görüntüsünden kendimi arındırmıştım fakat rünlerle güçlenen koku duyum koku hakkında aynı fikirde değildi. Parfümlerle bezenmiş tenimin altında kanın kokusu hâlâ kendini belli ediyordu. Saatlerce kanlı bir şekilde durmak buna neden olmuş olmalıydı.

Odamın içinden Lina ve Mena'nın konuşma sesleri geliyordu. Mena kesinlikle bir soru sorulduğunda uzun bir sohbet açmaktan geri durmuyordu. Lina'yı tanımaya çalışıyor gibiydi. Kesha'dan nefret ediyordu. Dolayısıyla tanışabileceği Razien ve Lina vardı. Razien'i baştan elemiş gibi gözüküyordu.

Lina ile uzun zamandır aynı çatının altına yaşıyorduk fakat onu tanıdığımı hissetmiyordum bile. Tek bildiğim çocuklara karşı şefkatli olduğuydu. Hassas bir kalbi vardı fakat yeri geldiğinde sert olabiliyordu. Rahat giyinmeyi seviyor ve süslenmekten nefret ediyordu. Bunlar sadece gözlemlerimin bir eseriydi.

Mena ve Lina, ikisi de birbirine bir yabancı gibi davranmıyordu. Mena, benim eski halim gibi davranıyordu. Yani tekrar olmak istediğim kişi gibi. Sıcakkanlıydı, tanımaya, öğrenmeye hevesliydi ve geçmişi geçmişte bırakıyordu. Ben ise geçmişin kanlı sularında boğuluyordum ve zihnimin dönüp dolaşıp ulaştığı tek yer geçmişti. Tek istediğim tüm gün uyurken Nora'nın verdiği, tahminimce ametist taşından yapılmış mor, uzun zincirli kolyeyi takmaktı. Beş yaşımdan öncesindeki anılarıma da kavuşunca kendimi tamamlanmış hissedecektim.

GECE DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin