Bölüm 39: Hazırlık

5.3K 1.1K 709
                                    

Sınır: 190 Vote, 700 Yorum.

İyi okumalar!

🌙

Kırk yıl düşünsem bir baloya hazırlanmanın bu kadar zor olacağı aklıma gelmezdi.

Geçen günler boyunca kendi güvenliğim için birkaç büyü öğrenmek zorunda kalmıştım. Nasıl konuşacağım, neler söyleyeceğim, neler giyeceğim... Hepsi hesaplıydı.

Gölge krallığın tarzı kesinlikle berbattı. Oldukça dekolteli, gösterişli elbiseler giyiyorlardı ve çoğunun etekleri uzun, kabarıktı. "Din, halk içindir, derler." demişti Lina gözlerini kaçırarak. "Annenden halka kalan tek söz bu sanırım."

Pekâlâ, bu pek mantıklı bir söz değildi fakat ne demek istediğini anlamıştım. Sözde tüm krallığın Gölgelerin Hanımına inanıyor olması gerekiyordu. Bu inancın tuhaf mitlerinden biri de 'Gölgelerin Hanımının eteklerinin yere sürünmesi' tabiriydi. Bundan da inandıkları ilahın uzun etekler giydiğini falan çıkarmışlardı sanırım. Bana göre ise tamamen saçmalıktı. Bir ilah, ilahsa neden insan gibi ihtiyacı duysundu ki?

"Omuzlar arkaya," dedi Lina dikkatle beni süzerken. Bir elinde tuttuğu tüy kalemi dudaklarına vurarak ritim tutuyordu. Saçlarını ensesinde dağınık bir topuz yapmıştı. Üzerinde dans takımı vardı. Bugün o ve Razien benim eğitimimi devralmıştı.

"Omuzlarımı yeterince arkaya attım zaten!" diye homurdandım isyan edercesine. "Buzkuşu gibi kendilerini kasa kasa yürümeleri bu krallığın çatlak kadınlarının sorunu."

Zaten ince belimi gereksizce sıkan korse, belimi çubuk gibi gösteriyordu. Şişerek inen siyah, balon eteklerin kumaşı göründüğünün aksine inceydi ve bu kadar bol olmasına rağmen nasıl başarmışlarsa yürürken bacaklarımın şeklini belli ediyordu. Sözde biraz olsun kapalı olması gereken elbisenin derin bir göğüs dekoltesi vardı. Aynı şey sırtı için de geçerliydi.

Nefes alamıyorum!

"Doğru noktaya parmak bastı." dedi Razien sırıtarak. Ayağa kalkıp omuzlarını olabildiğince geriye attı. Çenesini ileriye doğru uzattı. Kafasını aşağı yukarı sallayarak delirmiş gibi odanın içinde koşarken aynı zamanda, "Grak!" demeye başladı.

Güneş aşkına, bu görüntü asla hafızamdan silinmeyecek.

Görüntü kirliliğinden bulanan gözlerime rağmen ifadesiz bir şekilde odayı turlayan bedenine baktım. Gözlerim Lina'ya çevrildi. "Bu ne yapıyor?" 

Lina gözlerini birkaç kez kırpıştırdı. "Buzkuşu taklidi," derken sırıtmaya başlamıştı. Kısa süre sonra gülümsemesi, bir kahkahaya düşündü. "Senin yüzünden onlara bakarken aklıma bu taklidin gelecek Raz!" diye bağırdı isyan edercesine.

Razien durdu ve bedenini eski haline getirdi. Boynunu esnetirken yüzünü buruşturdu. Doğrudan bana bakıyordu. "Kendi tarzında yürüsene." dedi bir eliyle boynunu sıvazlarken. 

Lina iç geçirdi. "Bunun olamayacağını söyledim Raz-" diye inkâr etmeye çalıştı. "Kurallar ve gelenekler büyük önem taşıyor."

Şişme etekleri elimle toplayıp insan gibi geniş, boş salonun diğer ucuna doğru yürüdüm. Odanın karşısına geçince ellerimi belime yerleştirdim. "Tanıştırayım, demje," dedim alayla. "İnsan yürüyüşü."

Demje, leydi gibi bir şey demekti ve sözde benim geldiğim yerde kullanılan dildendi. Bu yüzden demje ve danje kelimelerini aksanlı bir şekilde söylemeyi öğrenmiştim. Leydi ve lord demekti.

GECE DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin