GECE DANSI

Bölüm 41: İçinde Kalanlar

Sınır: 190 Vote, 600 Yorum. (Sınırlar geçilmiyor ama neyse fslkejfklsej)

Medya: Kesha

Şarkı sözlerini alta bırakıyorum♥

[Dünya kana susamış

İçimizde bir isyan ateşi yanıyor

Ohh ohh

Yazgı, havayı koyulaştırıyor

Zamanımızın yaklaştığının farkındayız

Ohh ohh

Bu bir devrim

Baş kaldırıyoruz]

İyi okumalar!

🌙

Rhan hedefini görünce ormanın içinde üzerinde oturduğu kütükten kalktı.

Kesha her zamanki gibiydi. Üzerinde siyah bir dans takımı vardı ve baştan aşağıya silahlıydı. Kadının kızıl- turuncu saçları güneşin altında parıldıyordu. Soluk tenine tezat oluşturacak bir şekilde saçları alev alıyormuş gibi görünüyordu. Bakışları boştu. Rhan onun yüzünde nefret ve kıskançlık dışında bir duyguyu hiçbir zaman seçememişti zaten.

Kadını karşılamak için kütükten kalktı. Kesha kafasını eğip aralarında iki adımlık mesafe kalana dek ona yaklaştı. Hafif çekik gözlerini Rhan'ın üzerine çevirdi. "Burada konuşmayacağız," dedi net bir sesle.

Rhan'ın iri omuzları gerilirken yeşil gözleri kısıldı. Bir eli içgüdüsel olarak kılıcının kabzasına gitmişti bile. "Orman güvenli değil mi?" diye sordu temkinli bir şekilde.

Kesha yan gözle ona bakarken, "Güvenli," diye homurdandı. "Soru sormayı kesip gözlerini kapatsan diyorum." Rhan dişlerini birbirine bastırıp sabır dilenir gibi dişleri arasından nefesini verdi. Verdiği nefes dudaklarından bir tıslama gibi dökülmüştü. "Sana güveniyorum," dedi Rhan ters bakışlarla kadına bakarken. Kadının yuvarlak yüzünden bariz bir şaşkınlık belirtisi geçerken Rhan sırıttı. "Daha doğrusu sana değil, inşa etmesi uzun süren bazı şeyleri yıkmayacağına güveniyorum."

"Güvenini istemedim," diye tersledi Kesha. "İzin de istemedim. Sadece haber verdim."

"Haber vermedin," diye diretti Rhan. "Ben istemesem beni buradan bir adım öteye götüremezsin." Açık kahverengi kaşlarından biri havaya fırlamıştı. Kesha göz devirip ışığı etrafında toplayıp kapı oluşturdu. Rhan'ın kolunu kavrayıp onları aklındaki yere sürüklemeye başlayacakken... Işık kayboldu.

Kesha şaşkınlık içinde Rhan'a bakarken, genç adam kalın parmaklarını kütürdetti. Yüzünde herhangi bir duygu taşıdığına dair ufak bir işaret görmeyi seviyordu. "Sadece siz antrenman yapmıyorsunuz," dedi iğneleyici bir sesle. "Tüm ormanda kapı açmayı engelledim. Ya da şu senin ışığa karışma numaranı." Kafasını hafifçe sağa yatırdığında kısa, açık kahverengi saçları da o tarafa doğru hareketlendi. "Nereye gidiyoruz, kızıl?"

Kadının onun çektiği büyüye saldırdığını zihninde hissedebiliyordu. Duruşundan ödün vermeden ormanın etrafına çektiği engelleyici büyüye tırnak saplayan Kesha'yı umursamamaya çalıştı. En sonunda zihnindeki tırnaklar geriye çekildi. Kesha burnundan yavaşça nefes verip Rhan'a karşı yenildiğini kabul etmektense büyüsünü kırmayı hiç denememiş gibi yapmayı tercih etti.