Bölüm 63: Lanetin Gücü

4.8K 934 2.6K
                                    

SINIR: 2000 YORUM

Herkese selam! Ragnor'u özleyenler burada mı?

Medya: Eleta

Medyadaki şarkının sözlerini aşağıya bırakıyorum. Bölüme aşırı uygun.

[Neleri kaybetmeyi göze alıyorsun?
Yaralarını sarıyorsun, ama ya onların altındakini?

Kafanın içindeki sesler, "Artık dur!" diyor
Bıçak bir daha çevriliyor, vidalar sıkılıyor

Zihnindekiler sana karşı savaşıyor

Silahlan, fırtına yaklaşıyor
Pekâlâ, evlat
Şimdi ne yapacaksın?

Yansıman sana engel olmaya çalışıyor
Bugün ayakta kalabilecek misin?

Kafandaki canavarı dizginlersen uçabilirsin
Uç, anka, uç
Yeni bir imparatorluk kurma vakti geldi
Kaygılarını göm ve tavanı yıkıp geç
Anka, uç

Şimdi ateşle oynuyorsun, yüksel küllerinden
Kafanın içindeki sesler, "Artık dur!" diyor
Bırak gururlarını ayaklar altına alsınlar,
Sana güvenenlerle işleri yoluna koyarsın

Avucunun içindeler, artık Tanrı'yı oynuyorsun
Şimdi ne yapacaksın?
Yansıman sana engel olmaya çalışıyor.]

Bölümün sonlarını alta bırakacağım şarkıyla yazdım. Onu da dinleyerek bölümü okuyabilirsiniz.

İyi okumalar!

🌙

Gerçek olmayan kanatlar karanlığı döverken onun hareketlerini takip etmek, zihnimdeki her şüpheyi silip atıyordu.

Yoktan var edilmiş ışıktan kuş, karanlığa ait değildi. Burada olmamalıydı.

Ben, buraya aittim fakat ben de burada olmamalıydım.

İçimdeki ışığı yoklayıp kim olduğumu hatırlamaya çalışırken gözlerimi ondan ayırmadım. Beni doğru yere götürdüğünü ummaktan başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Konuşursam beni anlayacağından pek emin değildim. Bu yüzden hissetmeye çalıştım. Ragnor'u düşündüm. Yara izleriyle kaplanmış bedeninin güzelliğini, ölüm başkalarına uğramasın diye ölümün kendisine dönüşen ruhunu düşündüm. Benim için güç oydu. Gücüne yetişebileceğim tek kişi oydu.

Koridorları geçerken bir şey fark ettim. Kuşun her kanat çarpışında, tuhaf, isimsiz bir güç etrafımda dalgalanıyor gibiydi. Ne zaman bir koridora girsek herkes çoktan yere devrilmiş oluyordu. Ölü değillerdi. Muhafızların göğüsleri derin, keyifli bir uykuda dalmış gibi kalkıp inerken birbirine değen zırhlarının çıkardığı ufak sesler koridorda yankılanıyordu. Yaşadıklarından emindim.

Düzen, onların hayatlarına bu gece için kısa bir mola verdirmiş gibiydi.

Kaos, nefsime bulaşan intikam arzusuna hizmet etmişti. Benim duygularımı beslemiş, benim duygularımı kullanarak beni, kendi isteklerine göre yönetmişti. Hâlâ daha geriye dönüp bakınca kimin kimi kullandığına anlam veremiyordum. Bu gece dans eden o muydu, yoksa ben miydim? Kana ve ölüme duyduğum açlık şüphesiz onun eseriydi fakat öfkenin bana ait olduğunu net bir şekilde hatırlıyordum.

GECE DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin