♚32.bölüm♚

2.2K 208 27
                                    

Hakikatin esrarlı perdesi gerilmesine sebep oluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hakikatin esrarlı perdesi gerilmesine sebep oluyordu. Özellikle de kalbindeki çekim galip geldiği zaman. Tek istediği gözlerini kapayıp hastahane koridorlarının alışılagelmiş kokusunu içine çekmekti.

Paylaştıkları o özel gece yüz yıllar öncesine ait tatlı bir hatıraydı sanki. Şimdiyse durumun tam tersi olduğunu biliyordu. Tanrı aşkına, kendisini fail sıfatından aklamaya çalışan adamın bu denli ileri gidebileceğini nereden bilebilirdi ki?

İç çekerek yüreğini dolduran, ayaklarının titremesine neden olan anıların etkisinden kurtulmaya çalıştı.Tüm bu şeyler yılbaşı gecesinden sonra Hotel Du Vin Newcastle'da neden yalnız bırakıldığını da açıklıyordu.Her şey bunca hazırlığa zemin hazırlamak içindi.Pişmanlık gölge gibiydi.Yirmi sekiz yıllık yaşamı boyunca özgür iradesini herhangi bir komuta sistemine dahil etmemişti; ancak şimdi...

Birden aklında bir düşünce filizlendi. Fernando De Santis ya da ona her öğün düzenli aralıklarla yemek taşıyan kahya kadın Ophelia Lefebvre hakikati biliyorlar mıydı? Hepsi birer oyuncu olabilirler miydi yoksa sahiden Kont torunu Vincent Dashner'ın hizmetinde miydiler? 

Başkalarının kendi adına karar vermesinden oldum olası hoşlanmazdı buna bir dur demesi gerekti ama diyemezdi çünkü kendisinin, Brendan'ın hatta katilin de geleceği bu oyunun başarısına bağlıydı.Gözlerini ileri dikmiş, düşüncelerine dalmış halde odada volta atarken geceliğinin yumuşak etekleri birbirine değiyordu.İleride bir yerlerde yumuşak bir sisin kendini göstermeye başladığını hissedebiliyordu.Yoğun bulut kümesini aşmaya çalışan güneş gibi umutsuz hissetti.

Kendini ondan uzak tuttuğu için, Ela Gözlü, Soylu, Çenesi Gamzelinin ona karşı hala aynı şeyleri hissedip hissetmediğini bilmiyordu.Onu tanımadan evvel bu kadar dominant bir adamın mantığını köreltip tüm hislerine hükmedeceğini söyleseler güler geçerdi şüphesiz.

Seçimleri olmasını seviyordu. Ya da, seçimleri olduğu fikrini.Çenesi Gamzeliye karşı olan hislerini bir zamanlar sevdiğini söylediği adama karşı olan hisleriyle karşılaştırmadan edemiyordu. Tanrım, aralarındaki fark o kadar barizdi ki...Bu iki adam aynı gezegene ait olamazlardı.

Lanet olsun ki Carla onu uyarmıştı.Birini arzulamanın böylesine derin, yoğun ve hatta tehlikeli olabileceğini defalarca söylemişti.Bu fikri o zamanlar ciddiye almamıştı. Daniel ile ilişkisi durgun sularda yüzmekle eş değerdi.Peki ya son zamanlarda yaşadığı adrenalin?

Saçlarından bir tutamı parmağına doladı.Carla, Ethan için yanıp tutuşurken abartılı hareketlerine anlam veremezdi.Sevdiği adama kendini beğendirmek uğruna bıçak altına yatmayı bile göze almıştı.Oysa bir kadının sırf bir erkeğe kendini beğendirme uğruna giriştiği fiziksel çabalar ona göre zavallılıktan başka bir şey değildi.

"Bir kadını sırf güzelliği için sevmek mümkün mü? Bu bir heykeli sevmek gibi bir şey olmaz mı?" diye sormuş bir gün Tolstoy. Victor Hugo da şöyle cevap vermiş:

PORTOLA VALLEY 2∣ Tamamlandı ♚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin