♚43.bölüm♚

2.1K 164 35
                                    

Zaman topladı ışıklarını etekleri altına yaktı; nefesinde ne varsa gözlerine aktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zaman topladı ışıklarını etekleri altına yaktı; nefesinde ne varsa gözlerine aktı.Toz bulutuyla sarmalanmış enkazın altında can çekişen çocukluğu kaldı.

Ara sıra benliğine dokunan küçük bir kız çocuğu vardı masallar yerine acı hayat hikayeleriyle büyüyen, sevmeyen bir kalpte varlığını sürdüren...Onun için yuva olmadığını biliyordu; sığınak bile değildi.Yine de küçük kız onu ısrarla terk etmiyordu.

Avuçlarındaki yaralara bakarken o küçük kızın hala bir yerlerde nefes alıyor olduğunu bilmek kanına dokunuyordu.Onun da canı yanıyor muydu 'anne' yazılı günlüklerini yakıyor muydu?

Ter damlası sus çizgisinden aşağı usulca kaydı.Gözlerinde beliren boşluk ıssız bir hastahanenin koridorları kadar sessizdi.Öyle ki, sessizlik ete kemiğe bürünmüş umutsuzluk sandalıyla ela denizlerde kürek çekiyordu.

"Senin için birini öldürdüm."

Yüksekte olduğundan genç adam gözlerini indirerek baktı, o ela gözlerin bekçiliğine soyunan gür kirpikler kısıldı. Duyduklarını idrak edebilmesi için düşünce yarıkları irine bulandı.

Karşısındaki gözlerde esen hırçın fırtına Bahar'ın açıkça tehlikede olduğunu anlaması için yeterliydi aslında.Alnını alnına yasladı yüzüne vuran soğuk nefesi bir katilin maharetli elleri gibi tenine uzandı.Kalbi tekledi.

İtirafı karşısında kaskatı kesildi bu kesti benliği, bir cesetten farksızdı teni.Ocağın son soğuğunda gizliydi hisleri.Arzunun korkutucu yönü mantığına set dikmişti. Gözlerini kapayarak zihnine doluşan görüntüleri çıktıkları deliğe kovalamaya çalıştı.Adam her konuda ustaydı,tüyleri diken diken oldu.Hastalıklı düşünceleri mağaralarından kopup gelen yarasalar gibi başıboştu.

Larissa Nolan ya da Nelson Johansen...Larissa 13 Aralıkta hiçbir şahidin olmadığı ıssız bir sokakta acımasızca öldürülmüştü. Nelson ise intihar süsü verilmiş yaşayan bir ölüden farksızdı.Tüm bunlar neden katilin bir türlü yakalanamadığını açıklıyor olabilir miydi? Tanrım, yoksa...Brendan?

Hayır, hayır.O öyle bir adam değildi.Onu defalarca bela çukurundan alan elleri kana bulanmış olamazdı.İri avuçlarında kaybolan irin ruhuna iliklenirken zihni mantıklı bir şeylere tutunma ihtiyacıyla kanat çırpıyordu.Dedektif olabilirdi daha evvel aldığı tıp eğitimi ufak tefek ilk yardım eğitimleriyle sınırlı olabilirdi yine de...Bu onun iyi neşter kullanabileceği gerçeğini değiştirmiyordu.

Kafasının ağırlaştığını ve kalbinin acıdığını hissetti.Donmuş zaman diliminin ortasında öylece dururken oluşmakta olan ve dökülmemek için savaş veren gözyaşlarını kontrol etmeye çalışıyordu.

Lanet olsun.Onu durdurmamıştı tersine dudakları buluştuğunda uzanıp kendisine çekerken yaprak gibi titrediği de bir gerçekti. Sanki tüm dünya ona karşıyken o bir ruha aldanmıştı. Sanki güvendiği dağların altında kalmıştı.

PORTOLA VALLEY 2∣ Tamamlandı ♚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin