Odamda yavaş yavaş hazırlanırken bir anda kızlar odaya dalmışlardı. Begüm'ün omzundaki hoparlörde ise Güliz Ayla'nın Bilirkişi şarkısı son ses çalıyordu. Gülmeye başladı. Hepsi bağırarak şarkıyı söylüyorlardı.
"Tipe bak valla yerim.."
"Bilirkişi benim seni inceledim, şahaneden bir adım ötedesin.."
"Hey bayım bak buradayız, daha ölmedik ayaktayız..
"Fark edeceksen acilen, bayılayım şurada!" diyerek kendimi yatağa atmıştım.
"Hayranınız ufaktan.." Begüm yanıma atmıştı kendini
"Hepimiz çok beğendik.." Naz da söyledikten sonra atmıştı
"Ölüyoruz meraktan.." Aslı da,
"Bu kimin nesi?" en sonda Nehir kendini attıktan sonra hep birlikte şarkıya eşlik etmiştik. Şarkı bittiğinde tavanı izlemeye devam ettim.
"Kızlar? Galiba ben Ateş'ten hoşlanıyorum!" hepsi kendilerince garip sesler çıkarmışlardı. Nehir başıma gelip bana baktı, sahilden ayrıldığımızdan beri yüzümden düşürmediğim sırıtmamın hala aynı şekilde durduğunu görünce diğerlerine döndü.
"Bu baya hoşlanıyor Ateş'ten! Bunlar muhabbeti ilerletirse, aşık bile olur bizim kız!" işin içine aşk karıştığını duyunca hemen kalktım.
"Saçmalamayın! Benim bundan kurtulmam lazım! Kızlar ben bu şanssızlıkla ne zaman iyi bir şey yaşadım ki şimdi yaşayacağım! Kesin sevdiği ya da sevgilisi vardır."
"Asıl sen saçmalama Asu! Çocuğun sevdiği olsaydı, denizde o kadar dibine girmezdi."
"Belki ben yanlış yorumlamışımdır?"
"Kalk, seni akşama hazırlayacağız! O kadar güzel olacaksın ki çocuk senden hoşlanmadıysa bile akşam hoşlanacak, hoşlanmışsa da aşık edeceğiz!"
"Kızlar anlıyorum yardım etmeye çalışıyorsunuz ama ben umutsuz vakayım." dediğimden hiç etkilenmemiş bir biçimde beni makyaj masasına oturttular. Aslı koşarak makyaj malzemelerini almaya gitti, Begüm başıma geçip saçıma ne yapacağını Nehir'e soruyordu. Naz da dolabımın başına geçmiş kıyafet arıyordu. Neredeyse 2 saat boyunca beni hazırlamakla uğraşmışlardı.
Boy aynasına geçince kendime baktım. Siyah uçlara doğru griye dönen saçlarımın çoğunluğu sola yatırılmış sağ taraf arkaya doğru balıksırtı ince ince örülmüştü. Üzerimde lacivert keten bir mini tulum vardı. Boyu diz kapaklarımın oldukça üstünde bitiyordu. Sırtımda ise hatırı sayılır bir dekolte vardı. Kızlar sırtıma altın rengi işlemeli bir anahtar geçici dövme yapmışlardı. Güneş yüzünden yanmış tenimde altın rengi geçici dövme nefes kesici duruyordu. Çok yüksek olmayan lacivert kalın topuklu ayakkabılar giymiştim. Aslı makyajımı fazla abartmadan yapmıştı. Gözlerimde ki elaları koyu renk bir makyaj ile ortaya çıkarmıştı.
Kızlara dönüp kollarımı kocaman açtım. Onlar mesajı alıp sımsıkı sarıldılar bana.
"Taş gibi oldun valla. Lezbiyen olursam sebebi sensin!" diyerek göz kırpmıştı Aslı bana. Kafasına bir tane vurdum.
"Ee hadi sizde hazırlanın." diyerek onları odadan kovdum. Bir kaç dakika sonra Nehir hazırlanıp yanına gelmişti. Sandalyeye oturunca arkasına geçip
"Nasıl bir saç isterdiniz matmazel?"
"Balıksırtı."
"Hay hay!" diyerek Nehir'in sarıya kaçan saçlarını örmeye başladım. Nehir sarı saçları, beyaz ten, ve güzel yüzüyle benim gözümde bir sarı bombaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ
Ficción GeneralHer şey o kadar karmaşıktır ki bazen çözmek yerine kesip atmak istersiniz. Bazı hayatların içinde yalan o kadar çoktur ki gerçeği bulamazsınız. Bazı gerçekler vardır ki kanı aktıkça akar, öldürene kadar durmaz... _*_ Alıntıdır_*_ Yala...