12.BÖLÜM: BİLİNMEZLİK

1.8K 1.4K 130
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




12.Bölüm: "Ve her zaman doğar karanlık sokaklara yıldızlar. Gece bilmese de süsler ay görüntüsünü. Bir labirenti andıran boş sokakların sessizliği karışır dalgaların kıyıya çarpışlarına..."

Birkaç dakika düşünüp kendimi bulunduğum ortamdan soyutlaştırarak yazmaya başladım.

"Yolunu bulmak için ararsın eski bir pusula, ya da yıldızları yön gösterip kendime yürürsün ışıkların altında."

gönderdikten sonra Gizemin bakışlarını üzerimde hissettim.

Hafifçe gülümseyip telefonu masaya koyduğumda gelen siparişlere göz gezdirdim. Kahveden bir yudum aldıktan sonra tatlıya başladım. Yerken gerçekten doğru bir karar verdiğimi anladım. Canlanmış gibi hissediyordum. İçimdeki kötü düşüncelerin ağırlığı ortadan kaybolmuş gibi. Hafiflemişim ve istesem gökyüzüne doğru yükselecekmişim gibi.

Birçok konu konuşulurken hiçbirine katılmayıp bir tatlı daha sipariş verdim. Kendimi iyi hissetmemin bir yolunu bulmuştum ve bağımlılık yapmasından korkmuyordum. İlke başını omzuma yasladığında telefonuma gelen bildirim sesiyle irkildim. Meraklı gözlerle beni süzerken "Korktum sadece." diyerek gelen mesaja baktım.

Can'dan bir mesaj

"Sana ışık olmaya gelmiş bir insana karanlığı sevdiğini söyleyemezsin."

Ne anlatmak istediğini bir türlü çözemiyordum. Çok bekletmeden karşılık olarak birkaç satır yazdım.

"Yıllarca sevilmeyi bekleyen karanlık ışığın arka planında güzelleşince mi anladın sevdiğini. Bazı sözlerin geç kalınca anlamları bozulur."

"Nasıl anlamak istersen öyledir şiirlerin narin mısraları. Karanlık ışığın arka planında güzelleşmez Irmak, ışığı tamamlar. Zıt şeyler birbirini ulaşılmaz kılanlarken bir o kadar da ihtişam sunar."

Nasıl bir cümle kursam diye düşünürken İlke'nin telefonu baktığını anladığımda başımı biraz eğerek benim gördüğümü fark etmesini sağladığım.

Gülümseyerek "Çok güzel konuşuyorsunuz, sevgilin mi?" dediğinde

Ona karşılık hafif bir tebessümle "Değil." dedim.

"Seviyor seni."

"Sevmiyor." diyerek cevap verdiğim sırada tüm odak noktası bu konu olmuştu.

"Sevmese yazar mı güzel sözler, şair gibi yazıyor çocuk."

"Çok güzel konuşur o."

Konuşmayı bitirmek için başımı öne eğdim. İlke anlamış olacak ki "Şimdi nereye gitmek istersiniz?" diye sordu. Dikkatler farklı noktalara ayrılınca başımı kaldırıp etrafıma baktım. Gizem o esnada "İlaç saati yaklaşan var mı yokluğumuz belli olmasın" diyerek ayağa kalktı. Kimseden ses çıkmayınca hesabı ödeyip dışarıya doğru yavaş adımlarla ilerledik.

Bulutların ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin