18.Bölüm: Gençlik

1.5K 1.2K 179
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





18.Bölüm:"Denizlerin yokmuş sonu ve sadece tablolarda kalırmış gökyüzündeki renklerin uyumu. Kapatıyorum moraran gözlerimi açtığımda tekrar görmek dileğiyle seni..."

"Gitmemiz gerekiyor." dedi kısık sesiyle. "Ben bu şehirden çok çektim ve artık bırakmak istiyorum boş kaldırımlarını."

O böyle konuşunca kalbime saplandı sanki keskin bir bıçak, yolun sonunda ulaşacağımı sanırken evime yaşadığım yeri unutmuşum.

"Gitmek istemiyorum Can. Boş olsa da seviyorum kaldırımları. Gitmekten korkan bir bedene bürünmüş ruhum."

Gidersem eğer olduğum ortamı kaybedersem sanki aynı anda yok olacakmış gibi anılarım. Ruhumun bir kısmını geride bırakacakmışım gibi hisseden bir çocuğum. Oysa zihnim geçmişi kaydetmek için yaratılmış. Yani yıllar geçse de bir parçam hep yaşayacakmış eski adımlarımın atıldığı o sokaklarda. Ben ölsem de silinse de izim adımı bilmese de insanlar gökyüzü sayıklayacak gözlerimdeki yıldızlarını. Bulutlar yağmurlarını yağdıracak birkaç kez benim için. Ve o zaman anlayacağım benim gibi milyonlarca insan olduğunu. Adını bilmesem de milyonlarca insan yaşamıştır bu kargaşanın ortasında.

Düşüncelerim arasında boğulurken tekrar konuşmaya başladı.

"Tamam kalmak istersen katlanabilirim."

"Gitmek istersen vazgeçebilirim buradan."

O an anladım ikimizin de birbirimiz için yapmayacak şeyi olmadığını. O benim için ne yapmış olursa olsun vazgeçilmezimdi.

"Irmak hani bir an vardır ya kendini bezmiş ve sanki yok olmuş gibi hissedersin. Ben hep böyle hissediyorum. Sanki öldüm ve yaşamak için geç kalmış gibi bir dönemin ortasındayım."

"Can, psikolojik tedavi alman gerekiyor, seanslara tekrar gitmen gerekiyor. Lütfen beni kırma. Ben iyiyim ve sen de iyi ol. Yoksa yeni bir yerlerde eski dertler sarar başımızı. Her şeyi bırakmak gerekecek İstanbul'da."

"Gitmek istemiyorum Irmak. Gerçekten istemiyorum ve lütfen kararıma saygı duy."

"Gitmeni istiyorum. Gitmemizi istiyorum. Benim için katlanamaz misin ?"

"Evet sanırım senin için katlanabilirim." O bana seni seviyorum
demese de olurdu. Çok anlaşılıyor konuşmalarından. O bana kalbimdesin demese de olurdu ben bilirdim ruhuna can kattığımı.

"Özür dilerim senin için yapıyorum." dediğimde derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"Biliyorum, özür dilemene gerek yok ki ."

Cevap vermek yerine yüzüne baktım . Konuşmayacağım anladığında devam etti.

"Ve bitti biliyor musun kalbimin inatçı kuşu, bitmez dediğim sonu gelmesi için ölmem gerekiyor diye eklediğim onlarca şeyin yaşarken gördüm sıradan bir günde bitişini. Ve lütfen sıradanlara sığdırma aylarca emek vererek inşa ettiğim o sevgi denen evi. Lütfen kırıp duvarları üşütme o narin kalbini, çünkü onarsam bile eskisi gibi bağlanamaz birbirine..."

"Seninle yarışamıyorum Can biliyorsun."

"Yarışamazsın çünkü kendini benim gözlerimle görmüyorsun. Sana olan sevgimin bahşettiği gücü bilmiyorsun sevgilim."

"Ama bende söyleyebilirim birkaç parça söz. "

"Ve şimdiki kaldırımlar bile çıkmıyor kapının önüne. Ruhum dinlemiyor dudaklarından çıkan herhangi bir sözü, yıldızlarla ediyorum dansın en güçlüsünü. Gelen seslerle feda ediyorum kulaklarımı. Ve gördüğüm en güzel görüntü yüzüne değiyorken heyecandan titreyen parmaklarım oluyor. Kapatıyorum gözlerimi. Ama bu sefer gerçekliğe değil yıldızlara uzandığım düşlerime geri dönüyorum. Seni seviyorum..." dediğimde gülümseyerek yüzüme baktı.

Kalbimiz bir bedende atmaya başlarken ruhumun rüzgarını değiyordu güzel tenine.

"Sanırım mükemmel bir gün."

"Ya da sıradan bir günü mükemmelleştirdi sözlerin."

"Irmak."

"Efendim Can."

"Her ne olursa olsun dünya döndükçe var olmaktan vazgeçmeyecek bulutlar, kalbimde yaşayacak sevgin."

Ellerimiz birleştiğinde kapattım gözlerimi. Derin nefesleri bıraktığımı fark ettim. Çünkü o varken yanımda nefeslerin bir önemi yoktu. Başımı omzuna koyup ruhumu bıraktım kollarına. Dönüp dolaşıp tekrar buluştuk özgür kuşum. Bana geri geldin. Bırakamadın özgürlüğü, bensin yaşayamadın. Artık iki kişiyiz. Artık ikiyiz...

"Kış olduğunu savunuyorsa bedenin, ruhuna baharı yaşatacak binlerce sözlerim. Sen yüreğime ektiğim yıldızların ölmek üzerine olanısın." 

Bulutların ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin