(Düzenlendi.)
(Final.)
Dram yok, üzülmek yok! Biz burada sadece gülüyoruz.
Çıtır çerez, belki bir tutam da klişe bir aşk hikayesi arayanları içeride cümbüş bekliyor!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar...
45.Bölüm, 'Acıyla Yaşamak'
≈Irmak'tan≈
"Geldim!" Aras, Uğraştığı telefonundan başını kaldırdı ve içten bir şekilde gülümsedi.
"Atla bakalım." Evet, bugün sadece Aras ve ben vardık. İzini bitmeden önce bol bol vakit geçirip, gezecektik.
Arabaya binip, kemerimi taktım ve Aras'ın yanağına bir öpücük kondurdum.
"Seni bir yere götüreceğim, oradan sonra lunaparka gideriz."
"Tamam."
Elimi tutup, arabayı çalıştırdı. Bende onu izlemeye başladım. Yan profilden ne kadar mükemmel olduğunu düşünüyordum.
"Evet, biliyorum mükemmelim." Kaşlarımı çatarak baktığımda, şirince gülümseyip bana döndü.
"Cık. Ben seni fazla şımarttım. Egoist bir zevzeğin teki oldun çıktın başıma." Elimi tekrar öptü ve yola bakıp, hızla kendine çekip, boynumdan öptü. Kalbim son hız depar atarken, şaşkın bir şekilde Aras'a bakıyordum. Hafifçe yutkunup, başımı cama yasladım ve kızaran yüzümü görmemesi için saçlarımı önüme aldım. ...
Aras Galata kulesinin önüne geldiğinde büyük bir kahkaha attım ve Aras'a döndüm. Dirseğini direksiyona dayamış, başınıda avuç içine yaslamış, gülümseyerek beni izliyordu. Onun tarafından dikkatli bir şekilde izlenmek kalbim için pek iyi olmasada gülümsedim.
"Cidden buraya mı getirdin beni?" Muzipçe gülümsehip, göz kırptı.
"Klişeyi yaşamadan olmaz dedim." Arabadan indiğimizde, Aras yanıma gelip, elimi tuttu ve kulenin merdivenlerine doğru ilerledik.
Kuleye çıktığımızda, korkuluklara yaslanıp, manzarayı izledim. Nefes kesiciydi. Aklıma gelen şey ile gülmeye başladım.
"Şimdi sen bana soracaksın, Galata Kulesi ve Kız Kulesinin hikayesini biliyormusun diye." Kollarını göğsünde birleştirip, benim gibi korkuluklara yaslandı ve iyice dibime girdi.
"Eee?"
"Bende biliyor olmama rağmen, bilmiyorum diyeceğim. Sonra sen bunların hikayesini içli içli anlatacaksın. Bende hülyalı hülyalı seni dinleyeceğim. Bu hikayedeki Kız Kulesi ben, Galata Kulesi sen olacaksın."
"Bak sen!" Yakınlıktan dikkatim dağıldığı için, bir adım geri gittim. Sinsice gülümseyip, o'da bir adım daha attı ve gözümün önüne gelen saçımı çekip, kulağımın arkasına itti.
"Sonra?"
"S-sonra sen bana dönüp diyeceksin ki Galata kulesine ilk kiminle çıkarsan onunla evlenirmişsin." Devam et dercesine bakıp, bir adım daha attığında, yine geri gittim.
