(Düzenlendi.)
(Final.)
Dram yok, üzülmek yok! Biz burada sadece gülüyoruz.
Çıtır çerez, belki bir tutam da klişe bir aşk hikayesi arayanları içeride cümbüş bekliyor!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar...
51.Bölüm, 'Irmak ve Ders'
≈Yiğit'den≈
"Yiğit? Annem ne sırıtıp duruyorsun pişmiş kelle gibi?" Gözlerimi daldığım tabağımdan kaldırdım. Annemin merakla sorduğu soru ile daldığım düşüncelerden ayrıldım.
Sırıtıyor muydum ben? Gülüşümü hızla sildim. Ne demek sırıtmak?
"Ne sırıtması? Sana öyle gelmiş anne." Sofradan kalkıp, merdivenlere doğru yöneldim ve anneme seslendim.
"Ben odamdayım anne."
Kapıyı açıp, odama girdim ve tekrar kapıyı kapattım. Telefonumu da çekmecenin üzerine koydum. Yatağımın yanına gidip, sırtüstü kendimi yatağa attım.
Kafam gün geçtikçe daha fazla karışıyor, kazana dönüyordu. Telefonuma art ardına gelen bildirim sesi ile daldığım düşüncelerden ayrıldım ve çekmecenin üzerindeki, telefonumu aldım.
Bilidirm panelinde 'Ayaklı Felaket' ismini görmemle, içimde anlam veremediğim mutluluğu ve heyecanı göz ardı etmeye çalışarak, Watsappa girdim.
Gönderen: Ayaklı Felaket
*Naber ulan Hıyar Ağası?
*Çok mu yoruldun lan yoksa?
*Sen niye yoruluyorsan, işin çoğunu ben yaptım oğlum! Şikayet ediyor muyum ben?
*Gerçi burada benden bahsediyoruz ve ben mükemmelim.
Kime: Ayaklı Felaket
*Beynimin içine ettin.
*Motor mu taktın anasını satıyım ya bir soluklan.
Gönderen: Ayaklı Felaket
*Teessüf ederim, ben ortada bir beyin göremiyorum.
Kime: Ayaklı Felaket
*Kendinde olmayan bir şeyi, başkalarında da yok sanıyorsan demek ki.
Gönderen: Ayaklı Felaket
*Nw diypsın lan swn?
*Tamam... Sakinim...
*Elime düşersin oğlum sen! Sınıfa geldiğin günün intikamı var daha!
Kime: Ayaklı Felaket
*O gün ben olmasam dersine kitabın olmadan giriyordun.