Tomurcuk Mahallesi| Tamamlandı.

40.Bölüm: 'Yiğit ve Afife'

🎶Volkan konak/Aleni Aleni🎶

İyi okumalar...

40.Bölüm, 'Yiğit ve Afife'

≈Afife'den≈

Telefonumun zil sesi ile yüzümü buruşturup, gözlerimi açmaya çalıştım ama yastığım ve yorganım beni bırakmak istemiyordu ki bende istemiyordum.

Zil sesi olarak 'Acayip hayvanlara benziyirsen' çalıyordu. Zil sesi bu değildi aslında. Yiğit'e özel olarak ayarladığım zil sesi buydu. Yani Yiğit arıyordu. Geçen yine zekiyim.

Ekranda 'Hıyarto' yazısını görünce göz devirdim ve gülmeden edemedim. Lakaplarım mükemmel, özellikle Yiğit için imalat ettiklerim. Yine ne hıyarlıklar yapacaktı acaba?

"Ne var lan sabah sabah?"

"Yine zindesin bakıyorum."

"Ulan hıyar ağası, sabahın köründe kargalar şeyini bile yemeden ne arıyorsun?" Kıkırtısı kulaklarıma dolduğunda, birden gelen iç çekme hissiyle telefonu kulağımdan uzaklaştırıp, iç çektim. Niye yaptığımı bende bilmiyordum ve iç çekişimi duymasını da istemiyordum. Yanlış anlaşılma olsun istemeyiz değil mi?

" 'Şey mi?' Duyanda terbiyenden kırıldığını sanacak."

"Kes tatavayı. Sabahın köründe beni uyandırma cüretini ne hakla gösterirsin?"

"Hmm... Saat 10.00 Afife?"

"Eee? Ne olmuş?"

"Hatırlatayım, bugün ben ne istersem yapacaksın yani bugün benimlesin."

"Bu beni uykumdan etmeni gerektirmiyor ama!"

"Hazırlan. Saat 10.30'da parkta buluşalım." Sanki arabasıyla kırk günlük yoldan gelecek hıyar!

"Kahvaltıda mı yapmayım ya? Vicdanını karneyle mi gösteriyorsun hıyar?"

"Kahvaltımızı da beraber yapacağız işte kızım ne uzatıyorsun?" Yiğit? Kahvaltı? Ben ve o? Tuhaf.

"Bana bak oğlum bana kızım deme!"

"Hazırlan Afife."

"Offf! Tamam be!" Telefonu kulağımdan çekip, sertçe kapattım ve yatağın üstüne attım. Banyoya gidip, işlerimi hallettikten sonra, odama girdim ve dolabın önüne geçtim. Beyaz askılı bir crop, buz mavisi bol bir kot pantolon ve üzerime de gömlek geçirdiğimde hazırdım. (Y/N: Normalde kombin değişiklikleri falan yapmıyordum düzenlerken ama bu da çok kötüydü gerçekten dnxnwjxnwnxb bu kombineleri hangi kafayla yazmışım ve kimse bisey dememiş?"

Tokamı da alıp, annemin yanına gittim. Tabiki de kendim balık sırtı öremiyorum, o kadar gelişmedim daha. Kendi saçlarını arkadan balık sırtı örebilen bana göre normal insan değildi.