🎶Elyas&Taha/Gece Mavisi🎶
İyi okumalar...
22. Bölüm; 'Hastane'
Gece ne kadar hastanede kalmak istesemde, tuhaf karşınabileceği için sesimi çıkaramamıştım. Araş iyileşmeye başlayınca götün tutuşmuştu yani ama bugün hastaneye onun yanına gidecektim. Faruk abi ve Emirhan abi yanında refakatçi olarak kalmıştı.
Bende sabah erkenden kalkıp, özenle yaptığım kekleri, itina ile saklama kabına koydum ve giyinmek için odama çıktım. Vazgeçilmezim olan siyah kot pantolonumu ve krem renginde kapuşonlu sweati dolaptan çıkarıp giydim. Saçımı yukarıdan topuz yapıp, küçük küpelerimi taktım. Yüzüme nemlendirici, dudaklarıma parlatıcı ve sadece rimel sürdüm. Bugün güzel görünmek istiyordum ve benim gözümde güzelliğin anlayışı anca bu kadardı. Bence iyi de olmuştum, bir giderim vardı yani.
Aşağı inmeye başladığım sırada, anneme de seslendim.
"Anne ben çıkıyorum!"
"Gitmeden Kader teyzenin yanına da uğra, o da bir iki şey verecekti galiba. Aras oğluma da selam söyle." Hâlâ söylememiştim ama anlamış mıydı merak ediyorum. Hastanedeki perişan halimi görmüştü çünkü. Sanırım şüpheleniyordu ve gelip benim konuşmamı bekliyordu büyük bir ihtimalle.
"Tamam, hadi ben çıktım." Beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip evden çıktım ve yukarı çaprazdaki eve doğru yürümeye başladım.
Kader teyze kapıyı açtığında gülümseyip, içeri geçtim. Kader teyze, saklama kabına yaptığı sarmalardan ve böreklerden koyup, hızlıca yukarı çıktı. Elinde bir poşet ile gelmişti, tahminim içinde Aras için kıyafet vardı.
"Al kızım bunları Aras'ımın. Ben kendim giderdim ama işim vardı." Aman Kader teyze, iyilik yapacağım diye çomak sokma lütfen. Ben giderim Aras'ın yanına. Hiç, zahmet etme.
"Zor bir şey mi sanki kız? Götürürüm ben, dert etme." Kader teyzenin yanaklarını sıkıp, öptüm ve evden çıktım.
Otobüs durağında bir süre bekledikten sonra gelen otobüse bindim. Bir süre sonra hastanenin önüne gelmiştim. İçimdeki kıpırtıya engel olmadan indim otobüsten.
Şu an hastanenin önünde mal gibi dikiliyordum. Neden mi? Heyecandan içeri giremiyordum. Hani filmlerde olur ya, böyle yolun ortasında ya da bir şeyin önünde dikilip öylece karşıya bakarlar da bir Allah'ın kulu 'Ne yapıyor bu gerizekalı' demez. Bana demişlerdi ama, çok yaşlı ama tatlı bir ninenin bana bakıp 'ben daha aklımı kaybetmemişim, turp gibiyim maşallah' dediğini duymuştum. Cidden rezalet! Daha fazla rezil olmadan hastaneye girip, Aras'ın bildiğim odasına çıktım.
Kapıyı tıklatıp odaya girdiğimde Aras'ın telefonla oyun oynadığını gördüm. Benim geldiğimi görünce, telefonu bıraktı ve oturur pozisyona geçmeye çalıştı. Hemen yanına gidip, doğrulamasına yardım ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tomurcuk Mahallesi| Tamamlandı.
Novela Juvenil(Düzenlendi.) (Final.) Dram yok, üzülmek yok! Biz burada sadece gülüyoruz. Çıtır çerez, belki bir tutam da klişe bir aşk hikayesi arayanları içeride cümbüş bekliyor!