35.Bölüm: 'Ayrılık Rüzgarı'

14.3K 690 185
                                    

🎶Mavi Gri/Papatyalar🎶

🎶Mavi Gri/Papatyalar🎶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar...

35.Bölüm, 'Ayrılık Rüzgarı'

≈Irmak'tan≈

Gözlerim dolu dolu Aras'ı izlerken, kendime sürekli telkinler ve uyarılar veriyordum. Ben ağlayıp, üzülmemeliydim. Ben başım dik durmalıydım, ben gurulanmalıydım. Benim sevdiğim adam askere gidiyor diye üzülmek hakkım değildi, vatan göreviydi bu. Hem hiç gelmeyenler, bunu bir aşk, bir yaşam felsefesi haline getirmiş nice yürekli insanlar vardı ve benim Aras'ım bir süreliğine gidiyordu. Ailelerini uzun süre görmeyenler, aile kurmayanlar bile vardı. Geri gelecekti. Üzülmek bencilce oldurdu. Hem izine de gelecekti, ben ziyaretine de gidecektim. Ağlamayacaktım... Kaç gündür ağlıyordum ama bugün ağlamayacaktım.

Gözlerim Seher'e kaydığında, dalgın ve üzgün olduğunu farkettim. Hem de bayağı üzgün... Bizim bu kızlarla oturup bir dertleşmemiz ve çikolatalı sütlerle efkarlanmamız gerekiyordu.

Evet o malum gün gelmişti... Asker uğurlaması yapıyorduk. Mahalleli olarak salon tutmuştuk,hem şimdi gidecek hemde sonra gidecek askerlerin namına yapılıyordu. Aras'ımın saçları gitmişti. Ama hala çok yakışıklıydı. Şu anlık sadece  Aras, Demir abi, Eymen abi ve mahalleden birkaç kişi gidiyordu. Emirhan abim ve abimin işleri vardı, bir iki ay sonra da onlar gidecekti. Faruk abi ve Asu abla, Emirhan abi ile de Güneş karşılıklı oynuyorlardı. Çok güzel duruyorlardı ama. Bir an imrenmiştim...

Annemin kolumu dürtmesiyle ona döndüm.

"Kız sen de kalk Aras ile oyna bari." Bu fikir midemde antilopların tepinmesine neden olmuştu ve evet annem biliyordu. Damadım damadım diye dört dönüyordu. Irmak'tan kurtulma sebebim diyordu. Böyle dese de duygulandığı belli oluyordu ama, sırf üzüldüğünü göstermemek için diyordu, ki evlenirsek yine bu mahallede olacağım için çokta şey etmiyordu.

"Anne babamın gözü önünde mi? Aras'ın ölmesini mi istiyorsun?" Mahalleli az buçuk çakmıştı zaten. Babam da biliyordu, konuşmuştum babamla, ki Aras da konuşmuştu zaten. Babam abim gibi Aras'a vurmamıştı tabi ki ama göz dağı vermişti. Bayağı bir nutuk çekmiş, gözünü korkutmuştu. Babama yakalanıp, güvenini kaybedemezdim. Bunu göze alamazdım.

"Bir şey olmaz kız, ben babanı hallederim."

"Anne..."

"Ne anne? Yavrum naz yapma işte, hem Aras da mutlu olur." Aras'ın mutlu olma ihtimali beni de sevindirmişti. Hem bazı gözler kime baktığına dikkat ederdi fena mı?

Ben dalgınca düşünürken, diğer taraftan tekrar kolum dürtüldü ve düşüncelerimden ayrıldım. Kolumu bir salın artık...

"Yavrum, şöyle karşılıklı bir oynasanız da, gözümüz gönlümüz açılsa?" Kader teyze ve annem beni ortalarına almışlardı ve her taraftan sıkıştırıyorlardı. Tuzak sorular... Dedikodular... Annelerden korkulur. Özellikle bir Türk annesinden!

Tomurcuk Mahallesi| Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin