25.Bölüm: 'Bir Aşk Yolculuğu'

23.7K 936 142
                                    

🎶Kolpa/Yatağın soğuk tarafı🎶

🎶Kolpa/Yatağın soğuk tarafı🎶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar...

25. Bölüm; 'Bir Aşk Yolculuğu'

≈Faruk'tan≈

Araba anahtarımı cebime atıp evden çıktım. Bugün bakkalı babama bırakmıştım. Bazı girmem gereken önemli derslerim Bugüne idi, bu yüzden okula gidiyordum. Giderken Asuman'ı da alacaktım, onunda bugün dersleri vardı. Hangi gün, hangi dersleri olduğunu biliyordum. Ezberlemiş olabilirim. Asuman'a gelince o benim için çok değerliydi,çok seviyordum onu. Belli etmeye de çalışıyordum ama Asuman kesinlikle ya organik saftı ya da saf ayağına yatıyordu. Diğer ihtimali düşünmek bile ölmekten beterdi. Ya birini seviyorsa, ya da biri onu seviyorsa. Her ne olursa olsun onu kimse benim gibi sevemezdi.

Asuman'ın evinin önüne gelince, kapıyı onun açma ihtimalini ve ona görme ihtimalini düşününce yine anlamsız bir heyecana kapıldım. Kapıya vurup, beklemeye başladım. Kapıyı Asuman'ın annesi yani müstakbel kayın validem açmıştı. Ona içten bir şekilde gülümsedim.

"Hoş geldin Faruk oğlum."

"Hoş buldum."

"Gel, içeri geç istersen oğlum."

"Siz hiç rahatınızı bozmayın lütfen, ben okula gidiyordum da Asuman'ı da alacaktım." Dudaklarını büstü ve omuz silkti.

"O gitti." Okula bensiz mi gitmişti? Kaç kez dedim bensiz gitme, seni ben bırakacağım diye. Bu kız niye sürekli bana dikleniyordu?

"Nereye gitti? Okula mı? Bana haber vermeden gitmemesini söylemiştim ama..." Diye mırıldandım düşünceli bir şekilde.

"Yok oğlum, okula değil. Mersin'e gitti o." Umarım yanlış duymuşumdur. Hafifçe güldüm.

"Anlamadım? Şey, yanlış duydum sanırım."

"Yok yanlış duymadın. Asuman Mersin'e gitti oğlum." Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Boğazım sıkılıyor gibi hissediyordum. Benim şu aramızdaki bir kaç metre mesafaye bile canım giderken, o kilometreleri mi sokmuştu araya? Neden gitmişti peki, niye gitmişti? Bunların cevabını ne olursa olsun ondan duymak istiyordum. Dönecek bile olsa, kısa süreliğine bile olsa ben her saniye özlereken gitmemeliydi. En azından haber verebilirdi değil mi? Bana haber vermeyi bile gerek görmemişti. Aramızdakileri görmüyor muydu? O çekimi hissetmiyor muydu? Ben aynı hisleri hissettiğimizi düşünmüştüm.

  "Ne zaman gitti?"

"Bu sabah gitti oğlum ama dö-"

"Bana acilen adresini konum olarak bana atabilir misiniz?" Karşımda bana tuhaf bir şekilde bakan kadını bile görmüyordu gözüm. Onu görmem gerektiğini hissediyordum.

"Tamam atarım." Tuhaf bakışlar eşliğinde arabama binip telefonumu çıkardım ve navigasyonu açtım. Yaklaşık 14 saat gibi bir zaman dilimi vardı. Yanıma herhangi bir şey almadan arabayı sürdüm.

Tomurcuk Mahallesi| Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin