(Düzenlendi.)
(Final.)
Dram yok, üzülmek yok! Biz burada sadece gülüyoruz.
Çıtır çerez, belki bir tutam da klişe bir aşk hikayesi arayanları içeride cümbüş bekliyor!
(Buradaki şarkılargeçmişe götürüyor resmenn, buradaki şarkılarınçoğunuşu an dinlemiyorum ve burada görünce beynimde ışıkyanıyor hdjxjwkxkwkd)
🎶Mavi Gri/Aklımı Kaçırdım🎶
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar...
60.Bölüm, 'Kaliteli Bir Gün'
≈Cansu'dan≈
Arabayı Hakan ve Aras'ın parkettiği yere parkedip, arabadan indim. Tuğçe'de, biraz kızarmış, bayağı sinirlenmiş bir suratla, arabadan indi ve kimsenin yüzüne bakmadan, arabanın arkasına geçip, bagajı açtı. Yanımızda, üç araba daha durduğunda, diğerlerinin de geldiğini anladım.
Tuğçe ile bagajdan, piknik sepetini, ekmekleri ve oturmak için aldığımız kilimi de alıp, bagajı kapattık.
Geldiğimiz yer, bir göl kenarıydı ve her yer yeşillikti. Göl büyük ve derin görünüyordu. Çok güzel, tam kafa dinlemelik bir yerdi. Temiz havayı içime çektim.
Faruk ve Ateş'in peşine takılarak, seçtikleri yere doğru ilerledik.
Oturmak için getirdiğimiz kilimi serip, sepeti ve ekmekleri, diğer eşyaların yanına koyduk.
Faruk ve Emirhan semaveri yakıyordu. Ateş'ler ise oltalarıyla uğraşıyordu. Yiğit, Afife'nin yürümesine yardım ediyordu, kızlar ise boş boş oturuyordu. Irmak hariç. Irmak da Aras ve Hakan'ın ortasında oltasıyla uğraşıyordu.
Tuğçe ile kızların yanına gidip, oturduk.
"Voleybol falan oynayalım mı?" Güneş'in önerisine, herkes olumlu cevap verdikten sonra, takımları ayarlamaya başladık.
"Irmak?" Asuman,Irmak'a seslendikten sonra, Irmak bize dönüp,'ne oldu' dercesine göz kıparak, başını salladı.
"Voleybol oynuyoruz, sen oynayacak mısın?" Irmak, başını olumsuz anlamda salladı.
"Hayır, siz oynayın." Asuman başını sallayıp, tekrar bize döndü.
"Biz takımları ayarlayalım o zaman." Afife, oturduğu biraz geri çekilerek, oynamayacağını belli etmişti.
"Bu ayakla oynayabileceğimi sanmıyorum."
"Aynen, daha kötü olabilir." Asuman topu eline alıp, ayağa kalktı.
"Afife ve Irmak oynamadığı için, 3'er kişiyiz. Cansu, ben ve Eylem bir takım; Seher, Güneş ve Tuğçe bir takım. Sorun var mı?" Asuman, hepimizin yüzünde gözlerini gezdirdi, kimseden ses çıkmadığı için, herkesin kabul ettiğini anlamıştı sanırım.
"Tamam o zaman." Aklıma gelen şey ile, Asuman'a döndüm.
"Yalnız, file yok."
Asuman düşünürken, Güneş aklına bir şey gelmiş gibi, irkildi. Bize, işaret parmağını kaldırarak, 'bir dakika' diyip, erkeklerin balık tuttuğu yere doğru ilerledi. Emirhan'ın yanına gidip, elini onun ceketinin cebine atıp, bir şey aldı ve Emirhan'a içten bir şekilde gülümseyip, koşarak arabaları parkettiğimiz yere doğru ilerledi.
