35

231 31 22
                                    


Elindeki ağır kutuyu yere bırakırken yorgunlukla nefesini bıraktı ve elinin tersi ile anlından akan teri sildi. Taşındıkları yeni ev önceki gibi bir apartman dairesi değil, iki katlı ve bahçeli bir evdi. Ne kadar gerek olmadığını söyleselerde onların dediklerini umursamamış ve ailesine böyle bir ev aldırmıştı. Sonuçta parayla bir sorunu yoktu.

"Minhyuk!" Başını çevirecekken boynuna dolanan kolla vazgeçti ve başını Hyunjin’e çevirdi.

"Evini açtığın için Teşekkür ederim. Yani benim için değil, diğerleri için." gülümseyip Ondan bakışlarını çekti ve salonu düzenleyen 6 kişiye baktı.

Jeongin ve Seungmin koltuğun yeri için tartışıyorlar, Myungjun elinde ki perdeleri sandalyeye çıkmış olan Moonbin'e uzatıyordu. Eunwoo Jisung ile konuşmaya dalmış, gülüşerek birbirlerine bir şeyler anlatırken Minho yerde boylu boyunca yatıyordu.

"Birlikte daha güzel değil miyiz?"

"Evet" ikisi de güldüğün de az önce gördüğü şeyi hatırladı.

Minhyuk kaşlarını çatıp tekrar Minho'ya bakmaya başladı. O ne yapıyordu?

"Minho? Ne yapıyorsun?" yanına çömelip gözlerini açan Minho'ya tuhaf bir şekilde baktı.

"yatıyorum."

"onu görüyorum. Neden yerde yatıyorsun?" Minho başını kaldırıp ona baktı ve hızlı bir şekilde "çünkü yer soğuk" diyip tekrar yanağını yere dayadı.

Minhyuk başını iki yana sallayıp ayağa kalkarken hala tartışan ikiliye baktı.

"Ya bu tarafa baksın!"

"Bana bak Velet, küçüklüğünü bil. Ben burada istiyorsam burada olacak" Seungmin kaşları çatık bir şekilde Jeongin'e bakarken Jeongin gülmüş ve koltuğu kendi istediği yere çekip üztüne rahatça uzandıktan sonra Onu izleyen Seungmin’e orta parmak çekmişti.

Seungmin sinirle kızarırken, gülerek ellerini cebine soktu Minhyuk.

"O parmağı var ya!" Seungmin Jeongin'in üzerine saldırdığında Jeongin bağırıp kurtulmaya çalışmıştı.

"Ahhh! Isırma köpek!" Herkes işini bırakmış onları gülerek izlerken bakışları Eunwoo'yu buldu. Bir tek o bakmıyor ama tahmin etmiş olmalı ki yüzünde samimi bir gülümseme vardı. Eunwoo'yu görmesiyle aklına gelen kişi gülüşünü soldurmuş ve merakla etrafa bakınmıştı.

Sanha neredeydi? En son Salonda, Eunwoo ile oturuyordu. Ellerini cebinden çıkartıp arka bahçeye yöneldi. Orada olmasını umarak camdan kapıyı araladı ve bahçeye çıktı. Çok büyük olmayan Havuzun çevresinde göremeyince nefesini bıraktı. Havuza yakın olmaması iyiydi. İyice bahçeye çıkıp etrafa bakındığın da onu çimlerin üzerine oturmuş, yeni sahiplendikleri köpekle oynarken gördü.

Bir zamanlar kirli ve çamurlu olan sarı saçları temiz ve canlı görünümü ile anlına dökülmüştü. Yumuşak ve bembeyaz olan yüzü tertemizdi. Morarmış ve çatlamış dudakları canlanmış ve rengi kırmızıya dönmüştü.

Üzerinde görmeye alıştığı siyah kirli kıyafetler yerine beyaz bir tişört, mavi bir kot pantolon vardı.

Yüzünde ki gülümseme ile uzattığı eli boşluğa gelince yüzü solacaktı ki yavru köpek hemen elinin altına girmiş ve kendini sevdirmişti. Solmak üzere olan gülümsemesi yüzüne tekrar yayıldığın da istemsizce gülümsedi ve oraya ilerledi.

Yavru köpek sahibinin geldiğini görmesi ile Sanha'dan ayrılıp ona koşmaya başlayınca Sanha başını kaldırıp ondan tarafa bakmıştı.

"tek başına nasıl çıktın buraya?" Minhyuk yanına oturup ona sırnaşan yavruyu severken Sanha omuz silkti.

Please Don't Die /Minsung X Sanhyuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin