**********
"Benden kaçamazsın teslim ol"
Diye bağırdım, boş depoda sesim yankılanıyordu. Önümdeki adam kaç aydır peşinde olduğumuz yeraltının en tehlikeli mafyasıydı.
"Kaçmak isteyen kim güzelim"
Duyduğum sesle kaskatı kesildim ve elimdeki silah e...
⭐️Yıldız'a basmayı ve yorum yapmayı unutmayın ⭐️ Yazım hatam olursa affola💖
💜💛İYİ OKUMALAAAAR💜💛
Gece Anlatıyor Şuan ne mi yapıyoruz Ayça ile dördüncü mekana gidiyoruz bundan önce üç yere bakmıştık ve hoşumuza gitmemişti. Telefonumdan saate baktığımda saatin sekiz olduğunu fark etmiştim. Havada kararmıştı mükemmel cidden. Geldiğimiz yer düğün salonu gibi bir yerdi. Ve sonunda burayı beğendik gibi.
En sonunda dördüncü girdiğimiz yeri ayırttık. Haftaya cumartesi akşam saat 18:00 dan 23:00 a kadar bize ayırtmıştık ve tabiki atıştırmalıklar, pasta, içecekler ve benzeri şeyler olacaktı. Bunu Aynur hocaya mesaj olarak attım. Aynur hocadan onayı aldığımızda bitik haldeydik. Ayça ile zar zor kendimizi bir pizzcıya atıp oturduk. "Ah ayaklarımı hissetmiyorum yeminle" Diye sızlanıyordu Ayça benimde ondan eksik kalır yanım yoktu. "Bende"
Pizzalarımızıda yedikten sonra instagrama gönderi paylaştık.
w.gecee
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Foto by: @w.ayçaa 📸
46B beğeni 9.872 yorum
Fotoğrafı paylaştıktan sonra Ayça ile ilerlemeye başladık. Nerede olduğumuzuda bilmiyorduk ah mükemmel bir fotoğraf uğruna kaybolduk. " güzel canım kankam şimdi ne bok yiycez kaybolduk" Dedim bi kaç adım önümde yürüyen Ayça'ya yakınarak. " navigasyon diye bişey var dimi" "Mantıklı" deyip kafa salladım. Ayça cebinden telefonunu çıkardı ve bizim evin yolunu girdi.
Navigasyona göre ilerliyorduk ve şuan hiçte tekin olmayan yerlere gelmiştik burası çok ıssızdı ve karanlıktı. " kanka nereye getirdi bizi bu navigasyon" Dedim etrafı korku ile süzerken. "Bilmiyorum ki kestirme yoldan götürüyor sanırım" Biraz daha ilerlemiştik ki duyduğumuz sesle Ayça da bende olduğumuz yerde donakaldık. Bu bir adamın yardım çığlığıydı ve çok yakından geliyordu.
Ayça ile göz göze geldik. "Bu seste ne" Dedi fısıldayarak bilmiyorum şeklinde kafamı salladım ve sesin geldiği yere doğru ilerlemeye başladım Ayça'da hemen peşimdeydi. Bi ara sokağa daha girdiğimizde sesin geldiği kapının önündeydik. Aralık kapıdan içeri baktım ilk başta pek bişey göremesemde kapıyı birazcık daha araladığımda buranın depo gibi bir yer olduğunu fark ettim. İleriye baktığımda yerde kanlar içinde yatan bir adam ve başında dikilen üç adam gördüm.
Korku ile nefesimi tutarken aralarında en uzun ve yapılı duranları adamın karnına aniden bir tekme geçirdi ve adamın yüksek desibelli acı çığlığı yüzünden korktum ve kolum yanlışlıkla kapıya çarptı. Böylece aralık kapının sertçe kapanmasını sağladım. Olduğum yerde kaskatı kesilirken içerdeki adım seslerini ve bağırmışları duyup kendime geldim. "Kim var lan orada" Korku ile Ayça'nın elinden tutup koşmaya başladım.
