Gece'ci Ateş

BALAYI

Bölüm şarkısı - Farah Zeynep Abdullah - Gel yada git

🖤İyi Okumalar 🖤

Yatakta uzanıyordum düğün bitmişti bizde ilk uçakla Trabzon'a gelmiştik. Tüm karadenizi gezecektik. Her zaman hayalim balayında tüm Karadenizi gezip doğa ile iç içe bir balayı yapmak. Tüm makyajımı ve kıyafetlerimi çıkarmak aşırı zordu ama Ateş ve ben bunu başarmıştık. Ateş duş alırken bende bavulu açtım ve içinden pijamalarımı alıp giyindim sonra ise kafamı yastığa koymam ile kendimi uykuya bırakmam bir olmuştu.

Burnuma gelen buram buram kuymak ve deniz kokusu ile uyandım. Yavaşça gözlerimi aralayıp doğruluğumda camdan gözüken Karadenizi gördüm ve güne böyle bir manzara ile uyanmak aşırı mükemmel bir şeydi, güne bir sıfır önde başladım resmen. Sonunda manzaradan gözlerimi ayırıp odaya baktığımda ilk defa odayı inceleme fırsatım olmuştu dün o yorgunlukla dikkat etmemiştim. Oda gayet büyük ve ferahtı, beyaz ve lacivert ağırlıklı döşenmişti.

Lavaboya gidip elimi ve yüzümü yıkadım. Dün duş aldıktan sonra kurutmadan uyuduğum için birbirine girmiş saçlarımı düzelttim ve odadan çıktım.

Salona geçtiğimde Amerikan tipi bir mutfakla karşılaştım. Ateş balkona oturmuş elindeki tablet ile ilgileniyordu. Yanına gidip saçlarını karıştırıp boynuna öpücük kondurdum.
"Günaydın, erkencisin" dedim tam karşısına otururken.
"Günaydın bende seni uyandırmaya geliyordum kahvaltı getirttim soğuyacaktı. Sıcak sıcak yeriz diye düşündüm."
Önümde resmen bana göz kırpan kuymağa baktım.
"Off iyi yapmışsın valla kurt gibi acıktım"

Yemeği yiyip sonrasında gezmeye çıkmıştık. Arabayla kalabalık bi caddede ilerlerken gözüme bi takıcı takıldı.
"Burda durabilir miyiz şuraya bakmak istiyorum."
Ateş arabayı durduğunda arabadan indim ve mağazada gezmeye başladım. Bi kaç bir şey ve arkadaşlarım için hediyeler beğendikten sonra satıcıya uzattım.

Ateş parayı öderken dışardan bağrışlar gelmeye başladı, genç çocuk bi kadının çantasını elinden almaya çalışıyordu ve kadın direniyordu. Ani gelen bi istekle hemen dışarı çıktım ve olayın olduğu yere doğru koşmaya başladım. Ben koşarken genç, kadından çantayı alıp kaçmaya başlamıştı bile peşinden koşmaya başladım zaten kalabalık bir caddede olduğu için çok hızlı değildi.

Arkasından koşarak yetiştim ve normalden bi tık uzun boyumun da faydasıyla genci boynundan yakalayıp arkadan dizine tekme atıp çökmesini sağladım ve ani bir atakla kolunu büküp sırtında birleştirdim. Genç, kolu büküldü için acıyla bağırdı ve yüz üstü yere uzandı. Etrafta bizi izleyenleri umursamadan "polis yok mu" diye bağırdım. Hemen peşimizden gelen polisler ve Ateşle arkamı döndüm.Yerdeki gencin elinden çantayı alıp peşimizden koşmaktan nefes nefese kalan kadına uzattım. Polisler de genci yakalayıp götürüyorlardı.

Kadın"Allah senden razı olsun bi aylık maaşım vardı bu çantada çok teşekkür ederim" dedi. Sorun olmadığını kim olsa aynısını yapacağını söyleyip Ateşe doğru ilerledim. Ateş hem şaşkın hem de gururlu gözlerle bakıyordu. Sırıtarak koluna girdim ve ilerletmeye başladım.
"Sen nasıl, nerden biliyorsun bunları, çok güzeldin"

Bu hayretle söylediklerine sesli bir kahkaha attım "küçüklüğümden beri polis olmak istediğim için eğitimler görüyordum dövüş eğitimleri" bi kaç kişi dönüp bize baktı. Ateş hemen şaşkınlığından kurtulup "bidaha herkesin içinde gülme" Önüme bakarken "Neden" dedim.
"Gülme işte istemiyorum" ufak bi kıkırtı bırakıp "Hmm tamam bakarız" dedim. Ateş bana baktı sinirle bende yanağını öpmek için uzandım son anda kafasını çevirip dudağını getirdi ve hızlı refleksimle anında durup Ateşe baktım. "İnsanların içinde ayıp ayıp"
"Yoo değil"