EKİP

321 23 0
                                    

Yorum yapmayı unutmayın.

İYİ OKUMALAR♠️

"Ya hadi Necla abla hadi yaa. Ağzıma edecek valla billa Barış komiser"
Diye, söylene söylene hem kendini, hemde ortamdaki herkesi geren Selime ters ters baktım.

"Susar mısın artık salak! Hepimizi geriyorsun burada." Dedi, Özge.

Akşam akşam bulduğumuz makyözler işlerini yapıyorlardı. Benim erkek olan makyöz' üm en erken makyajını bitirendi. Ona teşekkür edip kıyafetlerimi giymek için kabine girdim. Siyah tayt tarzı rahat bir pantolon ile üsttüne siyah crop onun üstüne de uzun vücudumu fazla belli etmeyen yine siyah bir hırka giydim.

Aynaya baktığımda makyajım yine değişikti gözlerimi tamamen değiştirmişti. Maske takacağım için ağız bölgeme çok makyaj yapmamıştı. Saçlarıma da peruk takmak yerine rahat olmam için sıkı topuz yapmıştı.

Tamamen hazır olduğumda kabinden çıktım ve kolumdaki saate baktım. Otuz beş geçiyordu, güzel on dakika erken bitmişti işim.

"Hadi ben kaçar,çabuk olun da Barış komiser zıplatmasın" sinsice kahkaha attım. İkisinin daha bitmeyen makyajı ile bana öldürecek gibi bakmalarına aldırmadan çıktım.

Barış komiserin odasına toplantı odasındadır diye kapıyı tıklatmadan pat diye girdiğimde odasında makyajını tamamlamış ve yine giyiniyordu. Hay ben şansıma, niye sürekli bu adamı çıplakken basıyorum.

Ellerimle gözlerimi kapttım ve odaya girdim.
"Pardon pardon"
Arkam ona dönüktü.
"Arkanı dön"
Arkamı döndüğümde hazırdı.
"Nasıl olmuşum?" Sırıtarak sordu. Ben ise şaşkınlıkla bakıyordum. Bu adam niye pişkin pişkin sırıtıyordu? Ve niye benim düşüncelerimi soruyordu?

"İyi, yani güzel, ay yani yakışıklı"
Ne saçmalıyordum ben allah aşkına. Bu adam bana kara gözleriyle böyle dik dik baktığında kendimde olamıyordum. Gözleri değişikti sanki, sanki insanı içine çekiyor gibiydi.

O an karşımdaki bana dikkatle bakan bu adam olmasa kendimi tokatlardım. Kendine gel Gece, o senin komiserin saçma sapan düşüncelere kapılma.

Ben kendi düşüncelerimle cebelleşirken kapının açılmasıyla bizimkiler girdi içeri. Bu safer de tamamen başka birileri gibi duruyorduk. Daha doğrusu çok gizlenmemiştik hepimiz simsiyah giyinmiştik maske takmıştık ve gözlerimiz tamamen makyaj sayesinde değişmişti.

Selim oflaya puflaya yanıma geldi. Ona daha dikkatli baktığımda makyajını net gördüm. Tanınmaması için makyözü onun gözlerini daha yaşlı göstermişti alnına kırışıklıklar yapmıştı.

"Ya şu bebeksi, taş gibi suratıma yaptığına bak yaaa"
Elindeki aynaya bakıyordu. Onun bu haline gülmemek için yanaklarımı ıstırdım. Gülersem beni öldürecekmiş gibi bir hali vardı.

Özgeye baktığımda onun da aynı şekilde durduğunu gördüm. Özge ike göz göze geldiğimde ise parlamıştık.

İkimiz kahkaha atarak gülerken ağır bir şekilde kısık gözlerle aynayı kapatıp bize baktı. Bu hali filmlerdeki gibiydi arka plana bi şarkı girse şuan mükemmel bir edit.
Barış komisere baktığımda o bile sırıtıyordu.

"Gülmeyin lan, gülmeyin pürçekliler saçınızı başınızı yolarım sizin."

Tehditi bizi durdurmaya yetmemişti.
"Ya komiserim ya bişey diyin. Yoksa ben dalıcam bunlara"

Gece'ci AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin