İLK GÜN

455 33 2
                                    

Bölüm şarkısı- Witt Lowry- İnto Your Arms

İYİ OKUMALAR♠️

Yorum yapmayı unutmayın.


Gece Anlatıyor
Uçağın içinde inişin yapıldığına dair bir uyarı sesi yayıldı. Kemerime daha sıkı tutundum ve tamamen inmeyi bekledim. Bi kaç dakika sonra uçağın kapıları açıldı. Dedemin yanına adamlarından biri geldi.
"Dışarıda gazeteciler var"
Dedem kafasını sallayıp bana döndü. "Torunumu Ayça taşısın etrafında bi kaç tane korumayla, biz de önden ikimiz çıkalım." 

Kafam karıştı neden böyle bir şey yapıyorduk.
"Neden ki"
"Ufak bir önlem kızım, çok önemli bir nedeni yok"
Dedeme güvenip kafamı salladım. Rüzgarın üstüne hırkasını giydirip saçlarını öptüm. Uçağın çıkış kapısına geldiğimizde kapüşonumu örttüm maskemi de taktım. Yüzümü göstermemeye çalışıcaktım. Biliyorum hemen bi kaç saat sonra tüm kanallarda haber olacaktı. Ve oda görecekti.

Kapı açıldı, merdivenden hızlı bir şekilde indim ve hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Etrafımızdaki gazetecilerin flaşları gözümü alıyordu. Korumalar bize yaklaştırmıyordu gazetecileri. Dedem ike aynı tempoda hızla arabaya bindik ve kapılar kapandı. Araba hareket etmeye başladı.

"Ayça ve oğlum niye gelmedi"
Dedim arkamızda kalan gazetecilere bakarak. Dedem de benim baktığım tarafa bakıyordu.
"Hemen arkamızdan başka bir arabayla gelicekler, merak etme" 
Dedemin işlerine akıl erdiremiyordum bu yüzden yaptığı şeylerde sebep aramıyordum artık, sorgulamıyordum. 

Yaklaşık yirmi dakika sonra arkamızda siyah son model araba belirdi.
"Geldiler"
Dedi dedem, kafamı çevirip arabaya baktım. Rüzgar Ayça'nın kucağına oturmuş şaşkın şaşkın etrafa bakıyordu. Siyah camı indirip oğlumun beni görmesini sağladım. Beni görür görmez gülerek bana gelmeye çalışan oğlumla  gülümsedim ve elimi salladım. Rüzgar da bana karşılık elini salladığından hepimiz güldük. "Şebek bebeğim benim"

Bi kaç dakika sonra Dedemin evi gözüktü. Uzun zaman olmuştu, özlemiştim. Arabadan indik Rüzgarı hemen kucağıma aldım. Meraklı bir şekilde her yeri inceliyordu, yabancılamıştı sanırım.

"Ben de artık geçeyim bizim eve, bi hasret gidereyim bizimkilerle sonra haberleşiriz "
Dedi Ayça yanıma gelip Rüzgarı öptü.
"Ohh bal böceğim benim, hadi kalın sağlıcakla en kısa sürede görüşürüz"
Ayça'yı kendime çekip sıkıca sarıldım oda bana sarıldı.
"Her şey için teşekkür ederim"
"Ne demek kuşum"

Arabaya doğru ilerledi ve binmeden önce el salladı. Ayça'ya el salladım ve uzaklaşan arabayı izledim bi kaç saniye.

"Hadi ne duruyorsunuz içeri geçelim"
Dedem beni omzumdan hafif bir şekilde itekledi. Bi an cesaret edememiştim geçmişe dönmüştüm, ait olduğum yere dönmüştüm.

İlerleyip eve girdim. Burayı artık kendi evim olarak göremiyorum burası dedemin evi gibi geliyordu. Salona geçip rüzgarı yere oturtturdum ve kendim de oturdum. Hizmetliler bavulları yukarı odaya çıkarıyordu.
"Onları çıkarmaya gerek yok"
Dedim, adamın elindeki bavulu alıp.
"Neden"

Dedeme dönüp bir süredir kafamda olan fikri söyledim.
"Ben ayrı eve çıkıcam, bu hem rüzgar için hemde benim için daha iyi olur dede. Bi apartmanda veya sitede daire düşünüyorum"

"Kızım niye, bu eve sığamadınız mı"
"Yok dede ondan değil, işte kendi evimin olması daha rahat olur"
Dedem ısrar edecek gibiydi ısrarları dinlemek istemediğim için Rüzgarın uykusunu bahane edip odama geçtim.

Gece'ci AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin