Gece'ci Ateş

ARAYIŞ

Bölüm şarkısı- Rita Ora- Poison

İYİ OKUMALAR ♠️

Ateş Anlatıyor
Yoktu lanet olsun bulamıyordum hiçbir yerde sanki yer yarılmış içine girmişti. Aylardır Gece'yi arıyordum ama yoktu. Bulamıyordum onu heryere baktım Türkiyedeki heryere hatta yurt dışına bile tüm dünyaya bakmıştım her yere adam göndermiştim ama yoktu.

Son umudum olan Onur da Amerikadaydı. Telefon çaldı onu arıyordu. Hemen uzanıp telefonu açtım.
"Naptın bulabildin mi? hadi bana güzel bir şey söyle Onur Allah aşkına"
"Yok abi yok, tüm otellere kalabileceği yerlere baktım yok. Hala araştırıyorlar adamlar ama şu anlık yok"
Telefonu kapattım ve koltuğun üzerine fırlattım.
"LANET OLSUN NERDESİN GECE NERDESİN"

Çalışma odasınadaki deri koltukta oturup hızlı atan nefeslerimi düzene sokmaya çalışıyordum. Şuan neden Geceyi arıyordum bilmiyordum sadece istiyordum. Geceyi istiyordum, nasıl olduğunu görmek istiyordum. Bu duygu ne bilmiyorum ama sadece onu görmek istiyorum üç ay koskoca üç ay geçti hiçbir herde yoktu. Kafayı yeme raddesine geldiğimi hissediyordum. Geceleri uyku uyuyamıyordum gözümün önünden gitmiyordu. Ona bu kadar bağlanmamam gerekiyordu şuan bu halde olmamam gerekiyordu. Bu halde olmam benim yüzümden kendimi çok kaptırdım ona. Kendime sinirliydim en çok da.

Tekrar çalan telefonla telefonu elime alıp kim olduğuna bakmadan açtım.
"Söyle"
"Efendim Nihat Erbay'ın evinin etrafına onu izlemek için gönderdiğimiz adamlara ulaşılmıyor. Büyük ihtimalle adamları imha ettiler"
"Başka adamlar gönder o zaman. Nihat Erbay'ın torunundan bi iz bulmadan gelmeyin"

Bu adam çok tehlikeliydi. Sandığımızdan daha güçlüydü. Nasıl bu kadar aydır onu benden saklayabilmişti. Onu öldürmeliydim işler çok uzamıştı. Lanet olsun onu ilk gördüğümde kalbimdeki o iğrenç çarpıntıyı dinlemeyip onun kafasına sıkmalıydım. Tıpkı onun dedesinin benim aileme yaptığı gibi. Sırf bi ihale yüzünden ölen anne babam için.

Bi kaç gün sonra
Saat öğleni geçmişti çalışma odamdaydım kafamı dinlemek için balkona çıktığımda yüzüme çarpan soğuk hava beni kendime getirmişti. Çalan telefonun melodisiyle odaya geri döndüm.

"Söyle"
"Nihat Erbay evden çıktı. Üç arabayla birlikte ilerliyorlar peşlerindeyiz efendim."
"Tamam sen konum yolla bende geliyorum"
Yatağın üstündeki ceketimi alıp hızlı ve emin adımlarla ilerledim. Gece'yi bulacaktım.

Aşağıda korumaların hazırladığı arabaya bindim
"Ben arabada tek gideceğim siz iki arabayla arkamdan gelin"
Arabayı çalıştırıp hızla ilerledim. Arabanın sınırlarını zorluyordum onlara yetişmem lazımdı. İlerde gördüğüm bizim adamların araçlarıyla yavaşladım ve arkalarında ilerlemeye başladım. Çalan telefonu açtım.

"Durum ne"
"Telefonları dinlemeye çalıştık ama yapamadık her şeyi çok iyi koruyorlar. Ama şuan kendi özel uçağına gittiğini biliyoruz. Uçağıyla nereye gideceği hakkında bilgimiz yok."
"Bulun o uçağa bi şekilde adam sokun dinleme cihazı sokun bişeyler yapın torunun yerini öğrenin"

İlahı anlatım
Yaşlı adam arkasında onları uzaktan ağır ağır takip eden arabalara baktı. Asla vazgeçmiyordu bu çocuk zamanında genlerinden gelen bu inat yüzünden ailesi de ölmüştü.
"Arkadakileri halledin" dedi yaşlı adam sert sesiyle.
Ve silah sesleri.

Ateşin önündeki korumaların olduğu iki arabaların çatışmaya girmesiyle birinin tekeri patladı. Araba arkaya doğru savrulurken. Ani bi hareketle kurtarmıştı. Kafasını kaldırıp ilerideki azılı düşmanı olan Nihat Erbay'ın' arabasına baktı. Arabanın üstünden çıkan roket atara benzeyen şeyle gözleri hayretle açıldı. Siktir o arabanın üstünden roket atar çıkmıştı lan. 
"Hassiktir"