HUZUR

381 37 10
                                    





İYİ OKUMALAR♠️♠️


Ateş beni kolumdan tutup arabanın olduğu yere çekiştiriyordu.

"Kendin yürüyecek misin? Yoksa zor mu kullanayım Gece?" 

"Sen kendini ne zannediyorsun Ateş, saçmalıyorsun. Bırak beni."

Sinirle debelenip beni bırakmasını sağlamaya çalışıyordum. Ama o koca cüssesine hiçbir etki etmiyordu çok kolay bir şekilde beni ilerletiyordu.

Dedemin bağırış sesleri çok arkamızda kalmıştı. Oğlumu bulurlardı o evde olduğunu dedem biliyordu sonuçta. O güvendeydi en azından.

Kafamın üzerinden bastırarak arabaya binmemi sağladı.

"Debelenmeye devam mı edeceksin? Ellerini, kollarını bağlamak istemiyorum. Beni buna zorlama."

Yüzümün dibine girerek sinirle konuştu. Nefesini bu kadar yakınımda hissetmek kendimi uzun süre sonra değişik hissettirdi. Neydi bu his?

Büyük arabaya beni soktuktan sonra kendi de arkamdan bindi. Limuzin gibi olan arabaya ikimiz, hatta bırak ikimizi on beş kişiyi rahat alırdı. 

Tam benim karşıma oturdu ve yerinde yayılarak bacaklarını araladı kafasını arkaya yaslayıp elleriyle başını ovdu. Başı mı ağrıyordu? Kendi kendime onu düşünmekten vazgeçtim.

Aklımda tek soru vardı. Neden? Neden dedem bana yalan söylemişti? Hayatımda neler oluyordu? Sanki şu son iki yıldır bu yaşadığım benim hayatım değil gibiydi. Başka birileri beni yönetiyor, hayatımı yönetiyordu. Neler oluyordu? Çevremde benim bilmediğim neler oluyor?

"Neden dedem bana yalan söyledi?"
Diye sordum tamamen içten bir şekilde. Sesimin dik ve güçlü çıkmasını istedim ama çıkmadı, çıkamadı.

Sorduğum soruyla kafasını kaldırıp bana baktı.
"Herkes kendi çıkarlarını düşünür, kendi çıkarları için uğraşırlar Gece. Bu en yakının bile olsa."

Gözlerimin içine bakarak konuştuğunda yutkunamadım. Söyledikleri ne anlama geliyordu.

"Sen ne demek istiyorsun?"
Dedim, anlamamızlıktan gelerek. Anlamak istemiyordum. Dedemin kendi çıkarları için keç yıldır beni kandırmasını anlamak istemiyordum.

"Ne anladıysan o."

"Saçmalıyorsun sen, büyük saçmalık."
Daha çok kendimi kandırmaya çalışıyordum sanki.

Yerinde dikleşti ve bi anda sinirlendi. Sinirlenmişti. Bu adama ne olmuştu böyle çok değişmişti. Hangisi gerçek Ateş.

"Ben mi saçmalıyorum? Hep ben mi saçmalıyorum. Tüm suç benim dimi? Her şey Ateşin suçu. Kızım senin yaptığın saçmalık ne? Bir çocuğu babasından saklamak ne Gece? Allah aşkına, kurbanın olayım ne bu, ne?"

"Ben-
Devamını getiremedim. Kahretsin ki haklıydı. Haklılık payı vardı o an pişmanlık vardı sadece. Ne yaşarsak yaşayalım bunun suçunu Rüzgar ve Ateşin arasını açarak bastıramazdım.

"Sen ne? Bana bir açıklama yap bunu neden yaptın? Lan ben-
Dedi ve oda devamını getiremedi.

Sinirden yumruk halinde titreyen ellerini bacaklarına bastırdı, derin derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışıyordu. Bana bakmıyordu kafasını tamamen dönük bir şekilde camdan dışarıyı izliyordu.

O an onun bu haline ağlamak istedim. Kaybettiklerimize ağlamak istedim. Rüzgara, Ateşe ağlamak istedim. Gözlerimi bir yere sabitleyip oraya bakmaya başladım. Daha doğrusu yine derin düşüncelere dalmıştım.

Gece'ci AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin