Bölüm şarkısı- Doja Cat & Serena - Manele on Streets
İYİ OKUMALAR♠️
İkimiz de gözlerimizi kapatarak bu ana teslim olduk.
Bi kaç saniye geçmişti ki beni öpen Barışın üzerinde bir lazer fark ettim. Bir keskin nişancı uzaktan bizi izliyordu, hatta birazdan Barışa sıkacaktı. Fark ettiğim ayrıntı ile anında kendimi yataktan aşağı attım ve barışı da yakasından tutarak aşağı çektim. Tüm bunlar olurken dudaklarımız hala birleşikti. Düştüğümde kafamı çarpmamam için elini başımın altına koymuştu. Ben bu acelenin içinde şoktayken o hala beni düşünüyordu.
Gözlerim şaşkınlıkla ona bakarken o son kez beni öperek kafasını kaldırdı. Şu halde bile öpmeyi bırakmıyordu, değişik adam.
"Kafanı kaldırma."
Diyerek cebinden silahını çıkardı. Ben yerde yatıyordum o ise üzerimde ağırlığını vermeden oturuyordu. Dikkatlice silahını çıkartıp dışarıyı izledi.
"Gitmiş."Kendi kendime düşündüm.
"Bunun tam tersi olması gerekmiyor muydu yaa?"
Diye sordum imayla.
Silahtan bakışlarını çekip bana baktı. İlk başta afalladı ve daha sonra muzip bir sırıtış kapladı dudaklarını.
"Deniye biliriz."
Dedi kulağıma doğru yaklaşarak. Duyduklarımla bu sefer afallama sırası bendeydi. Kulağımdan uzaklaşan adama bakarak hafifçe ittim onu.
"Çekil be, terbiyesiz."
"Terbiyesiz? Hangimiz daha terbiyesiziz?"
Diyerek, güzel gülüşüyle sesli bir kahkaha attı. Evet, Barış kahkaha attı. Şaşkınlıkla kahkahasını izlerken bir kez daha kendimde değilmişim gibi hissettim. Çok güzel gülüyordu. Allah kahretsin çok güzel gülüyordu.Kendi ayağa kalkıp beni de ayağa kaldırdı. Daha doğrusu kucağına alarak tekrar yatağa yatırdı.
"Kim yaptırmış olabilir bunu?"
Diye sordum, onun bana arkası dönük camdan dışarıyı izlerken."Bilmiyorum aklımda birisi var ama bunun için çok erken."
Konuşurken bi yandan da derin düşünceler içerisinde gibiydi. Kim bilir ne geçiyordu bu tehlikeli zihninin içinde.
"Nasıl yani?"Sorduğum soruyla beraber yavaşça arkasını döndü ve siyah botlarının zemine çarpan tok sesleriyle beraber yanımdaki koltuğa oturdu.
"Ateş Adan."
Duyduğum isimle tüylerim diken diken oldu. Daha sonra ise aklıma yine oğlum geldi. Ne haldeydi? Ne yapıyordu?Benim derin düşüncelere daldığımı gören Barış düşüncelerimden uzaklaştırmak için konuştu.
"Ateşin cesedi hala yok, ondan ufak bir iz bile yok. İyi saklanmış, ama benden nereye kadar kaçabilecek. Eğer ölmediyse, hemen toparlanıp beni öldürmeye çalışıyor demek."
Dedi, cümlesini bitirdi ve duraksadı, devam eden bir cümle gibiydi bu ve devam da etti.
"Eğer ki öldüyse, hayırlı olsun yeni bir düşman daha eklendi demek."Eğer öldüyse?
Gözümde çok büyüttüğüm, hep güçlü gördüğüm Ateş Adan, eğer öldüyse? Ölmüş olabilir miydi? Ölemezdi ki, o çok güçlüydü."Ben araştırıcam bunu, sen dinlen hadi."
Diyerek beni yatırdı ve üzerimi örttü. Üzerimi örterken suratıma yaklaştı bir an öpecek sandım, ama duraksadı. Niye duraksadı?
Ağır ağır kapanan gözlerimi araladım. Gözlerimin içine bakarak sanki yapacağı şeyden vazgeçmiş gibi geri çekildi.O an tamamen içimden gelen şeyi hiç düşünmeden yaptım. O gitmeye yeltenirken kolundan tutarak durdurdum. Ağır çekimde gibi arkasını döndüğünde bir an kendimi hint dizisindeymiş gibi hissetim. Normalde olsa güleceğim bu ana, şu an gayet ciddiydim.
"Bu bir haftadır neden sürekli benim yanımdaydın? Benimle konuşuyordun, hatırlıyorum."
Dedim, kendimden emin değildim. Benimle sürekli konuştuğunu hatırlıyorum ama neler dediğini hatırlamıyordum.
"Ne konuştuğumu hatırlıyor musun?"
Diye sordu, merakla.
"Bilmiyorum, kesik kesik."
"İyi"
Diyerek odadan çıktı. Odun mudur nedir bu ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'ci Ateş
Novela Juvenil********** "Benden kaçamazsın teslim ol" Diye bağırdım, boş depoda sesim yankılanıyordu. Önümdeki adam kaç aydır peşinde olduğumuz yeraltının en tehlikeli mafyasıydı. "Kaçmak isteyen kim güzelim" Duyduğum sesle kaskatı kesildim ve elimdeki silah e...