53. Bölüm

20.2K 1.4K 1.1K
                                    

Selammm biz yılın son bölümüyle geldikk

Yılbaşı bölümü ile karşınızdayız. İçinde sürprizler varr :')

İyi okumalar💛

🌍

“Başlıyorum,” diyen annem babama döndü. “Hazırsın dimi?”

Babam başını salladı. “Hazırım, gönder gelsin.”

Bugün, yılın son günüydü. Yılbaşını evde geçirdiğimiz için olabildiği kadar keyifli hale getirmeye çalışıyorduk. Güzel bir akşam yemeğinin ardından hep birlikte oyun oynamıştık. O bitince de Gökay’ın isteği üzerine tabu oynamaya başlamıştık. Arkada O Ses Türkiye’de çalan şarkılar, odayı dolduran mandalina kokusu, ailem… Plan yapmamış olsak da güzel bir akşam geçiriyordum.

“Ay dur şunu yiyeyim, aklım onda kaldı.” Annem, oyun başladığı için yarıda bırakmak zorunda kaldığı çikolatasını masanın üzerinden aldı ve yemeye başladı. Son lokmasını da yuttuktan sonra derin bir nefes soludu. “Artık başlayabiliriz, şimdi Gökay ve Dolunay düşünsün.”

“Vayy iddialıyız bakıyorum,” deyip gülümsedim.

“İddia benim göbek adım canım. Şimdi sizi un gibi eleyeceğiz, seyret ve gör.”

Annem, bana göz kırptıktan sonra derin bir nefes soludu. “Başlıyorum.” Bu sırada Gökay, süre tutmaya başladı. Ben ise annemin yasaklı kelimelerine odaklanmıştım.

“Aaaa Emir, bu şey. Hani ben mideme çok düşkünüm ya elime geçen her şeyi ne yapıyorum?”

“Yiyorsun.”

“Hah yiyorum. Bir de şekerin başına üşüşen minik canlılar var. Bu ikisini birleştir.”

“Karınca!” diye yükseldi babam. “Karıncayiyen.”

“Heytt be canım kocam.  Şimdi diğer kelimeye geçiyorum.” Annem, diğer karta geçtiğinde merakla bakmaya başladım.

“Ayy ben şimdi ne yapıyorum?”

“Duruyorsun Cansu.”

“Ya ne durması, bak hâlâ aynısını yapıyorum. Hani ben bunu çok yapıyorum, senin başın ağrıyor hatta susmamı istiyorsun ama ben aldırmadan devam ediyorum bunu yapmaya.”

“Konuşuyorsun.”

“Evet ama bu farklı bir konuşma. Böyle dille değil de,” diyen annem ofladı. “Biz yaşadıklarımızı nerede saklıyoruz?”

“Zihnimizde, kafamızda, ne bileyim işte içimizde.”

“Hah ikimiz onu kullanarak ko-“

“Telepati!”

“Helalll!” Annem heyecanla diğer karta geçti. Kelimeyi görür görmez gülümsedi. “Liseye giderken, sen bizim evin önüne bir şey getirmiştin. Hatta babama yakalanmıştık.”

Babam gülümsedi, gözlerindeki ışıltıyı görmemek mümkün değildi. “Pizza.”

“Ay ne gündü o. Ödüm kopmuştu babam anlayacak diye. Gerçi o an öğrense daha iyiydi, sizin evdeki yemek masası sohbeti… Ah tam bir rezaletti.”

“Bence o kadar da kötü değildi,” diyen babam çarpık bir gülüş sundu. “Gün sonu benim için mükemmeldi.”

Annem gözlerini kısıp cıkladı. “Beyefendinin aklı başka yerde tabii.”

Gökay’la birbirimize anlamazcasına baktık. Aralarında geçen muhabbeti tam olarak bilmiyorduk. Haliyle konuya yabancı kalmıştık. Gerçi olaya iyi yönünden bakacak olursak onlar lafa dalmış, sürenin akıp gittiğini fark etmemişlerdi. E bu oyunun da kazananı belliydi.

Gül Kendine •texting• (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin