18. Bölüm

25.8K 1.7K 818
                                    

emreaydınn

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

emreaydınn

siyah beyaz dünyam'

2750 beğeni, 442 yorum

ufukcakir helal kardeşime

dolunaydoganer bi dahakine ben çekeyim de renklensin dünyannn
   
    emreaydınn @dolunaydoganer
    kabul :')

düşenlerkulübü sen foto atınca kulübe yeni üyeler dahil olmaya başlıyor

ozlemsenrr ahh emrrree ballı kekim

🌍

Kalan derslere girmeyip eve erken gelmiştim. Annemler iki gün yoklardı, yengem doğum yaptığı için onun yanına gitmişlerdi. Gökay da annemlerin yokluğunu fırsat bilip, arkadaşının yanına gitmişti. Bu geceyi orada geçirecekti. Haliyle evde yalnızdım ve sıkıntıdan patlamak üzereydim. Normalde kendi başıma kalmaktan çok mutlu olsam da kendimi iyi hissetmediğim için şu an aynı fikirde değildim.

Eve geldiğimde Emre'ye mesaj atmıştım. O okuldan çıktıktan sonra konuşmaya devam etmiştik, hâlâ da ediyorduk. Moralimin bozulma nedeninden bahsetmiştim ona. Yani fazla detay vermesem de Mert ile dargın olduğumuzu ve okuldan giderken bana haber vermeyişine kırıldığımı söylemiştim.

Dediğim her cümleyi bir şekilde iyi yöne çekmeyi başarmıştı. Mert ile aramızdaki şeyin kısa zamanda aşılacağını, fazla küs kalamayacağımızı söylemişti. Haklıydı, uzun sürmeyecekti belki ama nasıl olsa barışırıza güvenerek küs kalmanın da bir manası yoktu.

Mert ile ilgili konuşmamız bittikten sonra başka konular konuşmaya başlamıştık. Bana değer veriyordu, hissediyordum. Daha doğrusu hissettiriyordu. Fazla samimi erkeklerden hoşlanmazdım. Ve Emre, benimle arasındaki sınırı çok iyi biliyordu. Konuşma tarzı oldukça kibar olsa da asla flörtleşmeye kaçan cümleler kurmuyordu. Bundan hoşnuttum.

Son mesajında, pek de işlek olmayan bir sokakta minik bir kafe keşfettiğini söylemişti. Yarın okul çıkışı birlikte oraya gidecektik.

Derin bir nefes soluyup, elimdeki kalemi masanın üzerine bıraktım ve üzerinde dakikalardır uğraştığım resme göz attım. Genç bir kadın resmetmiştim boş sayfaya. Uzun, lacivert saçları rüzgârla dağılıyor, saçlarının arasında turuncu yapraklar saklanıyordu. Gri, kasvetli arka plânla bütünleşen resim fena sayılmazdı ancak eklemem gereken birkaç minik detay vardı. İşi biten kalemlerimi ahşap kutudaki yerlerine yerleştirdikten sonra resmi sonra düzeltmek adına öylece masada bırakıp odamdan çıktım. Lavaboya gidip ellerimi güzelce yıkadıktan sonraki durağım mutfaktı.

Annem evden apar topar çıktığı için dolaba yemek koyamamıştı. Pasta kurabiye işinde iyi olsam da yemek yapmayı aynı derecede sevmiyordum. Bu yüzden yemek işine girişmek yerine dışarıdan bir şeyler sipariş vermek daha mantıklıydı.

Gül Kendine •texting• (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin