29. Bölüm

21.2K 1.4K 704
                                    

Mert: Kitap bitti.

Aldığım mesaja bakıp gülümsedim. Ben kitap okurken aşırı sıkılırdım. Mert ise benim aksime, kitapların içinde kaybolurdu. Hatta bazen kitapların kapaklarına düşüp dayanamayıp satın alırdım. Ancak on sayfadan sonrası beni aşırı sıkardı. Öyle zamanlarda akışını ve sonunu merak ettiğim kitabı Mert'e verirdim ve o okuyup bana özetlerdi. Bir arkadaştan alabileceğim maksimum verimi alıyordum, fazlasında gözüm yoktu.

Dolunay: Ne bu ciddiyet jdkdjxjx

Mert: Çünkü kitapla birlikte ben de bittim.

Dolunay: Sonu kötü mü bitti?

Mert: Keşke kötü bitseydi Dolunay

Mert: Yarım kaldı ya

Mert: Kitap resmen saçma sapan bitti

Dolunay: Karakterlerden biri mi öldü?

Dolunay: Offffffff soru sordurup durma da anlatsana

Mert: Kız oğlanı çok seviyor ama çocuğun bundan haberi yok. Oysa her gün birlikte vakit geçiriyorlar.

Mert: Kız, bir türlü açılamayınca hislerini mektupla anlatmaya başlıyor. Her gün usanmadan mektup yazıyor çocuğa. Sonra da mektubu çocuğun görüp de okuyabileceği bir yere koyuyor.

Mert: Çocuk, kızdan gelen mektupları okuyor ve hevesle yanıtlıyor onları. Sonra da onları, mektupları aldığı yere bırakıyor.

Dolunay: Aslında farkında olmadan, ikisi de birbirini seviyor. Doğru mu?

Mert: Hayır.

Mert: Çocuk mektubun ucundaki kızı seviyor, her gün yanıbaşında duran kızı değil.

Dolunay: Ama ikisi de aynı kişi?

Mert: Hayır, değil.

Mert: Çocuk hayalindeki kıza aşık oluyor.

Dolunay: Peki, mektubu yazan kişinin yanındaki kız olduğunu öğrendiğinde?

Mert: Her şey alt üst oluyor.

Mert: Artık çocuk, kızı görmek istediğini söylüyor ve bir buluşma noktası ayarlıyorlar.

Mert: Ancak kız o buluşmaya gitmiyor.

Dolunay: Ama neden?

Dolunay: Sonuçta günlerce peşinden koştu çocuğun.

Mert: Evet ama o gün bir şey öğreniyor.

Mert: Çocuk, bu mektuplaşma işinden bahsediyor kıza. Öyle güzel anlatıyor ki sevgisini, kızı ümitlendiriyor.

Mert: O kişiyle buluşacağından bahsediyor kıza.

Mert: Ama söylediği bazı detaylar, kızın canını yakıyor.

Mert: "Çok güzel biri, belli." diyor çocuk. "Kim bilir, belki de upuzun sarı saçları vardır."

Mert: Kız, kömür karası saçlarına bakıyor, ardından çocuğa dönüyor. "Belki saçları sarı değil, siyahtır." diyor.

Mert: Çocuk bu durumdan hoşnut olmuyor, bunu kız bile hissediyor. "Kim bilir," diyerek devam ediyor çocuk. "Yemyeşil gözleri vardır."

Mert: Kız senelerdir aşina olduğu kahve gözlerini anımsıyor. "Belki değildir." diyor çocuğa.

Mert: Çocuk bu sefer sinirleniyor. "Hayal bile kurdurmuyorsun insana."

Gül Kendine •texting• (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin