Selammm, biz geldik!
Bir gün bölüm atmadım, özleştik sanki💛 Mesajlarınız, yorumlarınızdan hissettim zaten 🌼
Birkaç sorun vardı, hallettim. Kafamı anca toplayabildim, merak edenlere açıklama yapmış olayım.
İyi okumalar 💛
🌍
Bugün, Sinan için seçtiğim bir atölyeye gelmiştik. Sözleşirken üçümüz olsak da daha sonrasında diğerlerine de haber vermiş, hep birlikte gitme kararı almıştık.
"Çok heyecanlıyım, ilk defa bir işe yarayacağım." Bilerek yanıma geçen, benden aldığı destekten hoşlanan Sinan'a bakıp gülümsedim. "Deme öyle ya."
"Ne yani bunu da mı beceremem?"
"Sinan," dedim kelimenin sonunu hafifçe uzatırken. "Onu demek istemedim."
"Tamam tamam, şaka yapıyorum." dedikten sonra derin bir nefes soludu. "En güzel çikolatayı ben yapacağım zaten." Ardından hafifçe tebessüm etti ve göz ucuyla bana baktı. "Sonraki güzel olanı da sen yapacaksın, eminim."
"Bu güzel iltifatın için teşekkür ederim." Kirpiklerimi çocuksu bir tavırla kırpıştırdıktan sonra önüme dönmeye yeltendim. Tam o sırada, karşı tezgahta duran Mert ile göz göze geldik.
Dudağımı dişledikten sonra gözlerimi hemen önümdeki metal kaba çevirdim. Ayrı ayrı durmayı bilerek seçmemiştik, öyle denk gelmişti işte. Sinan benimle olmak istediğini söyleyince ben Melisa, Emre, Sinan üçlüsünün yanına geçmiştim. Hilal, Umut, Buğra, Mert ve... O kız işte. Onlar da karşımızdaki tezgâhtaydılar.
Gözde ile Mert arasında geçmiş olan diyalog, Gözde'nin tavırlarına bir miktar yansımış gibiydi. Eskisi kadar yakın davranmıyordu ona. Ancak uzak durduğu da söylenemezdi. Gözlerinde sakladığı kırgın bakışlarını hissedebiliyordum.
Belki hâlâ umut ediyordu. Kaybetmeye alışık bir kız değildi. Haliyle onun gibi birisinin yenilgiyi hemen kabullenmesi beklenemezdi.
Yine de onun yerinde olsam bir daha Mert ile arkadaşlıktan daha ötesini düşünmezdim. Evet herkes sevebilir, sevdiği kişiye hislerinden bahsedebilirdi. Ancak olmadığını kabullenmek mantıklı olandı. İstenmediğini bildiğin halde aşk adı altında ısrarcı olmak biraz gurursuzluktu.
Tabii herkesin hayata bakış açısı, karakteri farklıydı. Ben böyle düşünüyor olsam da Gözde'nin zihninde dönüp dolaşan fikirleri bilemiyordum.
"Evet hepiniz hoş geldiniz." Bize bu süreçte yardım edecek kişi, yanımıza geldiğinde hafifçe tebessüm ettim. Tahminimce 35'lerinde, kızıl saçlı hoş bir kadındı. Oldukça güler yüzlü olması da ayrıca hoşuma gitmişti.
Bize ufak tefek bilgiler verdikten sonra, hepimiz kendi çapımızda bir şeyler yapmaya başladık. Ben, limonlu çikolatalar yapmaya karar vermiştim. Sinan ise hemen kolaya kaçmak istemiş, çilekleri çikolatayla kaplamak istemişti. Ancak benim itirazım üzerine trüf çikolatada kadar kılmıştı.
Emre meyveli bir şeylerle uğraşırken, bir yandan da sohbet ediyorduk. "Şşş karşı taraf, hazır olun sizi bombalayacağız." Sinan, bir yandan krema çırparken bir yandan da onlara laf atıyordu.
"O işler hiç belli olmaz Sinancığım," diyen Gözde gülümsedi. Bir insanın gülüşü ilk kez böylesine samimiyetsiz geliyordu.
Ah hayır. Gittikçe başka birine dönüşüyordum. İnsanlar hakkında bu şekilde düşünen biri olmasam da Gözde konusunda aynı hassasiyeti gösteremiyordum. Bu hoşuma gitmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Kendine •texting• (Tamamlandı)
Short StorySolunu en yakın arkadaşının varlığıyla tıka basa dolduran Dolunay, kalbinde aşka yer kalmadığına emindi. Oysa aşk en çok, yanıltmayı severdi. texting #1 (24.11.2020) mizah #1 (09.12.2020) lise #1 (10.12.2020) genelkurgu #1 (11.01.2022) aşk #1 (02.09...