Bizzz geldikkk🌼
Pek uzun değil ama bulabildiğim vakitte ancak bu kadar oldu. İyi okumalar 💛
🌍
Son ders zilinin çalmasıyla keyifle gülümsedim. Bir gün daha bitmişti işte. "Çok şükür bitti," dedim çocuksu bir heyecanla Mert'e bakarken. Bu heyecanın altında yatan diğer neden de Mert'le kahve içmeye gidecek oluşumuzdu.
"Bir an hiç geçmeyecek sandım," dedi heyecanıma ortak olurken.
Tebessüm ettikten sonra ayağa kalkıp montumu giydim. Dersin son dakikalarında, hocaya çaktırmadan usul usul toplamıştım eşyalarımı. O yüzden çantam hazırdı, artık gidebilirdik.
"Hadi gidelim," dedim çantamı aldıktan sonra. Mert de montunu giyip çantasını aldıktan sonra birlikte koridora çıktık. Hava hafif yağmurluydu ve böyle havalarda yürüyüş yapmak, bir mekana oturup kahve içmek çok keyifliydi.
Merdivenleri inmeye yeltenmiştik ki Sinan'ın sesini işittim. "Hey bitirim ikili." Gülümseyerek ayağımı merdivenin ucundan çektim ve Sinan'a döndüm. "Selam."
Saçlarının bir kısmı, beresinin ucundan görünürken elini üzerindeki siyah montun cebine koymuştu. "Nasılsınız? Bugün hiç görüşemedik."
Göz ucuyla Mert'e baktım ve hafifçe tebessüm ettim. "İyiyiz."
Gülüşüme karşılık verdiğini gördükten sonra Sinan'a döndüm. "Sen nasılsın?"
"İyiyim ben de," dedi.
"Ya Sinan, benim beremi sen mi aldın?" Hilal'in sesi, koridorun başından bu tarafa doğru yankılanıyordu.
"Yoo," diyen Sinan alayla güldü. "Ne yapayım ben senin bereni?"
Bize doğru yaklaşan Hilal, gözlerini kıstı ve Sinan'a baktı. "Lan hıyar, kafandaki ne o zaman?"
Sinan elini başındaki gri bereye götürdü. "Kızım bu benim. Satıyorlardı, gittim para verip aldım yani."
"Ya boş yapma da ver şunu."
"Hırsızlığın bu kadar açık şekilde yapıldığına da ilk kez şahit oluyorum," diyen Sinan, bana ve Mert'e döndü. "Görüyorsunuz dimi, ne kadar da zorba bir kadın."
Sonra ellerini berenin iki ucuna koydu ve iyice çekiştirdi. Bere, kulaklarını iyice kapatmıştı. "Of Sinan of."
"Oflayıp durma fakir. Çok beğendiysen sana bağışlayayım."
Onların didişmelerinin üzerine, Melisa'nın sesi eklendi. "Ya Sinan! Ali'ye benim adıma sen mi mesaj attın?"
Gözlerimi büyüttüm. "Yok artık."
Sinan, sinirle gelen Melisa'ya baktı. Melisa'nın hemen arkasında Buğra, Umut, Gözde ve Emre vardı.
"Sen ona adım atma, o sana atmasın. E bu mesafe nasıl kapanacak?" Ardından gururla omuzlarını dikleştirdi. "Sinan abiniz el attı olaya da koşturdu sizi. Aman dikkat edin de çarpışmayın."
Göz devirdi Melisa. "Ya çocuğa 'Akşam buluşalım mı?' yazmışsın. Bu nasıl bir mesaj?"
"O da dünden razıydı. Hemen, tabii dedi. Tek mesajımla randevu ayarladım değerim bilinmiyor."
"Randevu isteyen kim acaba?" diye yükseldi Melisa. "Rezil ettin beni ya."
"Aaa," diyen Sinan gözlerini kıstı. "Ayıp ediyorsun bak. Niye rezil olacakmışsın? Hem başın sıkışırsa Sinan şakasına yazmış de, at benim üstüme. Ne varsa benim üstüme atıyorsunuz zaten alışığım ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Kendine •texting• (Tamamlandı)
Short StorySolunu en yakın arkadaşının varlığıyla tıka basa dolduran Dolunay, kalbinde aşka yer kalmadığına emindi. Oysa aşk en çok, yanıltmayı severdi. texting #1 (24.11.2020) mizah #1 (09.12.2020) lise #1 (10.12.2020) genelkurgu #1 (11.01.2022) aşk #1 (02.09...