31

2.4K 267 101
                                    

yachi'den

yalnızca bir aydır sevgiliydik kiyoko ile. fakat bu bir ayda öyle çok bağlanmıştım ki ona, gideceği düşüncesi canımı çok yakıyordu. shoyo'ya kiyoko'yu görmeye gideceğimi söylesem de evden çıkıp parka gelmiştim. dedikleri doğruydu. gitmeden önce son kez ona seni seviyorum demem gerekirdi. fakat gideceğini ondan değil de annemden öğrenmiş olmak canımı sıkıyordu.

saate bakmak için telefonumu cebimden çıkardığımda ekrandaki cevapsız arama yazısı gözlerimi kırpıştırmamı sağladı. ilk defa bu kadar çok aranmıştım. on üçü kiyoko'ya, beşi anneme aitti.

anneme haber verebilmek için kilidi açtım. ana ekranımdaki duvar kağıdımı görünce gözlerim doldu hızla. daha iki gün önce çektiğimiz fotoğraftı bu.

oflayıp başımı arkaya attım. "ağlama ağlama ağlama..."

anneme bir mesajla parkta olduğumu söyledim. sonra da telefonu cebime attım. ayaklarımı yere sürterek sessiz ortama ses getirirken koşan bir insana ait olan ayak sesleri duydum. yanımda shoyo olmadığı için biraz tırsmıştım. park pek de tekin bir yerde bulunmuyordu sonuçta.

"yachi!" duyduğum sesle gergin omuzlarım gevşedi. gördüğüm bedenleyse derin bir nefes aldım.

nefes nefese yanıma gelen kiyoko'ya bakamadım bile. "hey." dedim, belli belirsiz bir şekilde.

aniden yere çömeldi ve ellerini dizlerime koyup gözlerime baktı. "çok endişelendim. neden telefonlarımı açmadın?"

"neden..."

"ha?"

yutkundum. "neden yurtdışına taşınacağınızı söylemedin bana? senin için, burada kaldığın bir ayda yalnızca boş zamanını doldurduğun biri miydim ben? madem gidecektin, neden aşık ettin beni kendine?" sesim titrediği ve arada sırada nefesim kesildiği için çokça duraklamak zorunda kalmıştım.

salıncak demirindeki ellerimi usulca kucağıma indirdi ve benimkilerin aksine sıcacık olan elleriyle onları sarmaladı. "yachi, neden anne ve babam yurtdışına gideceği için bu kadar üzgünsün?"

"neden üzgün olmayayım?! seni çok seviyorum! nasıl dayanacağım senden uzak kalmaya? sen dayanırsın! ama ben yapamam tamam mı?! beni sevdiğini söyleyip duruyordun. madem seviyordun, ne diye gidiyorsun? ya da, gidecektin madem ne diye beni kendine aşık ettin? bunların cevabını istiyorum!" omuzlarım sarsıla sarsıla ağlamaya başladığımda ayaklanıo beni de ayağa kaldırdı. o davranmadan ben ona sarıldım. "şu sıralar her an sana sarılmak istiyorum ben. seni öpmek, kokunu içime çekmek, her saniye yanında kalabilmek... gitme. lütfen, yalvarırım, gitme benden."

ben ağlamayı bırakana kadar tek kelime etmedi. neden bana teselli vermiyordu? en azından birkaç süslü cümle beklemiştim. mesafeler sorun olmaz falan dese iyi olmaz mıydı? kendimi çok acınası hissettim aniden. gerçekten de o kadar önemsiz miydi onun için, bu bir ay?

"tekrar soruyorum, anne ve babamın yurtdışına gidecek olması seni neden bu kadar üzüyor?"

"dedim ya-"

kendini geri çekti. "dinlemiyorsun, yacchan..." yüzüme eğildi, çokça eğildi. "anne ve babamın gidişine neden ağlıyorsun? ben bile ağlamıyorum üstelik! onları nasıl benden çok seversin!"

kaşlarımı çattım ve daha fazla eğilmesin diye geri çekildim. "kafam karıştı."

kıkırtısı kulaklarıma kadar geldi. "yanına gelemedim çünkü onlara toparlanmalarında yardım ediyordum. annem harika bir iş teklifi aldı."

"ben seni özlerim."

yine ağlama moduna girdiğimde tekrar bana yaklaştı ve sarıldı. "yachi, giden ben değilim ki. anne ve babam. kimden aldıysan yanlış bilgi almışsın, yer fıstığım."

"s-sen ciddi misin? gitmiyor musun yani?"

"gitmiyorum tabii! seni bırakıp nereye gidebilirim ki? bir kere bıraktım, ikincisi olmayacak."

gözlerim bu kez de mutluluktan dolarken öncekinden daha sıkı sarıldım ona. "gerçekten çok korktum! annemi asla affetmeyeceğim!"

o, bana gülerken ben bir süre ağladım onun göğsünde. birgün ayrılmamız gerektiğinde, bunu başarabilir miydim?

bölüm ithafi dogum gunu kizi justsapphireblue 'ya <3

iyi ki dogmussun bebis seni seviyorum 💖💐

tüm aşklar kavgayla başlar # kagehina n kiyoyachiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin