"hey," bana seslenen kageyama ile daldığım yerden ayrılıp ona baktım. "iyi misin?" dedi, yatağıma yaklaşıp yanıma uzandıktan sonra. "okuldan beri dalgınsın."
gözlerine baktım. hiçbir şey söylemeden gözlerine baktım sadece. kageyama başından beri bana yalan söylüyor olamazdı. ama tetsu'nun anlattığı her şey de yalan olamazdı.
"benden hiç nefret ettin mi?" diye sordum. şaşırdığını gördüm. inkar etti. saçmaladığımı söyledi. ama direttim. "şu andan bahsetmiyorum kageyama. benden hiç nefret ettin mi?"
gözlerini kaçırdığında almıştım zaten cevabımı. yine de sakin kalmaya çalıştım. geçmişte benden nefret etmesi sorun değildi. umurumda da değildi. şu an etmiyorsa...
"birinci sınıftayken sinirimi bozuyordun. ama sadece bu kadar. yemin ederim."
dudaklarımı ıslattım. yatakta doğrulup sırtımı duvara yasladım ve kageyama'ya baktım. o da doğrulup bağdaş kurdu ve gözlerime baktı.
"söyler misin, beni aldatmayı hiç düşündün mü?"
gözleri irice açıldı. "hayır! elbette hayır!"
başımı iki yana salladım. "bir kızla ya da erkekle değil. demek istediğim, beni kandırmayı düşündün mü?"
"hayır." dedi direkt, hiç düşünmeden. "neler olduğunu anlamıyorum shoyo. sormak istediğin neyse lütfen doğrudan sor. bir şey yapmışım, belli. hatamı bileyim ki telafi edeyim."
"lisenin ilk yılı sınıf değiştirmenin sebebi ben miydim?"
gözlerini kucağına indirdiğinde şaşkınlıkla kalakaldım. ama derin bir nefes alıp geçmişin o kadar da önemli olmadığını söyledim kendime. geçmiş, geçmişte kaldı.
"dedim ya, sinirimi bozuyordun o zamanlar. ama şu an yemin ederim yok öyle bir şey. seni çok seviyorum." yalan söylemediğine inanıyordum bu konuda. çünkü öyle bakarak bana yalan söyleyebiliyorsa gerçekten iyi bir oyuncuydu kageyama.
tebessüm ettim ve kucağındaki ellerini tuttum. "dürüst olduğun için teşekkür ederim." aklımdaki diğer soruyu sorabileceğimi sanmıyordum. hem hâlâ öyle bir planı varken bana söyleyecek de değildi ya... "bugün senin eski takıldığın kızlardan biri gelip saçma sapan şeyler söyledi. inanmak istemedim ama yine de tüm şüphelerimden kurtulabilmem için sana sormam şarttı. geçmiş o kadar da önemli değil benim için. şu ana odaklanmak istiyorum. sana odaklanmak istiyorum."
kageyama tebessüm edip yüzüme eğildi ve dudaklarımı öptü. "ben de tamamen sana odaklanmak istiyorum shoyo. geçmişte çok büyük aptallıklar ettim. sana kötü davrandım, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladım. ama pişmanım. sana aşığım ve geçmişteki ben adına çok özür dilerim." tekrar eğildi yüzüme. bir kez daha gözlerine bakarak yalan söylemiyor olmasını diledim. "beni iyileştirdiğin için teşekkür ederim."
-
"hinata, matematik ders notlarını alabilir miyim?"
tetsu'ya benden önce yachi cevap verdi. "hayır. defol git."
bense fazla dalgındım ve ona çok bakmadan önümdeki defteri uzattım. o gittiğinde yachi endişeyle sarstı beni.
"sho, iyi misin?" dedi. ses tonundsn bile anlaşılıyordu endişesi.
"kafam karışık sadece." diye mırıldanıp masamdaki kitapları itekledim. başımı sıraya koyup gözlerimi yumdum. galiba tetsu'nun istediği benim kageyama'dan ayrılmam değildi. ona şüpheyle yaklaşmamı istemişti yalnızca. ve istediğini aldığını rahatça söyleyebilirdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tüm aşklar kavgayla başlar # kagehina n kiyoyachi
Fanfictionkageyama tobio sırf ezik bir karaktere sahip diye nefret ettiği hinata shoyo'ya tutulmuştu. fakat bunu gösteriş şekli şeye benziyordu... ilkokulda hoşlandığı kızın saçını çekmeye? FOR ANHELEOS