9

4.3K 539 584
                                    

ithaf ecemokycu <3 çok bekletmişsem eğer, üzgünüm

yachi ve ben sohbete hiçbir şekilde dahil olmayıp ekmeklerimizi yerken kuroo-san önde bokuto-san ve tanaka-san arkasında ortama giriş yaptılar.

yachi çekinmeden kollarını açtı ve neşeyle seslendi. "kuroo senpai! bokuto senpai! tanaka senpai!"

ona şaşkınlıkla bakarken asıl şoku muhteşem üçlünün de yachi'ye gülerek el sallamasında yaşadım. hiç garipsememişlerdi. ve bu garipti.

"sen ciddisin?" dedim şokla. "hangi ara onlarla konuştun kaynaştın?"

benim aksime fısıltı şeklinde değil normal bir şekilde konuştu. elinde vişneli meyve suyu vardı ve pipetini çeviriyordu. "kuroo-san bizim kulüp başkanı. bokuto-san onun en yakın arkadaşı ve tanaka-san'da bana dondurma ısmarlamıştı."

"lafı olmaz. beni müdür yardımcısının elinden kurtarmıştın." tanaka-san yachi'ye göz kırptı ve yamaguchi'nin önündeki poşetten ekmeğini aldı. "kurt gibi acıktım. bir daha dersten kaytarmak adına olsa ile pano düzenleme görevinde yer almayacağım."

bokuto-san ve kuroo-san da onu onayladılar. kageyama'nın arkadaş grubundaki en eğlenceli üçlüydü onlar. ne diğerleri gibi bana takılır ne de yapmacık davranırlardı. bu yüzden yachi gibi ben de onları çok seviyordum.

"sho, meyve suyun yok mu?" yachi yalnızca köfte ekmek yediğimi görüp sormuştu bu soruyu. "sana alayım dur."

"gerek yok. şeftalili ve karpuzlu sevmiyorum." vişneli kalmamıştı.

yachi tam ağzını açmışken iki basamak aşağıdaki kageyama'nın sesi araya girdi. "benimkini iç, al." o ekmeğini bitirmiş yalnızca oturuyordu. ve meyve suyu hiç açılmamıştı.

şaşkınlıkla ona ve uzattığı meyve suyuna baktım. birkaç kişi de benim gibi şaşkındı. ben mal mal bakmak dışında bir şey yapmayınca yachi benim yerime uzanıp meyve suyunu aldı ve kageyama'ya teşekkür etti.

yachi'nin kucağıma bıraktığı meyve suyu kutusuna öylece bakarken istemsizce tebessüm ettim.

"teşekkür ederim." diye mırıldanıp pipeti delikten içeri ittim. bir yudum aldığımda bir nevi boğazıma duran ekmekten de kurtulmuş ve rahatlamıştım.

"şekerim, çöpleri toplar mısın lütfen?" yachi'nin önündeki kız arkasına dönüp ona baktı. elindeki çöpleri uzatıyordu. yachi masum bir şekilde tanaka-san'ın anlattığı komik olayı dinliyordu o sırada. şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı ve kıza baktı.

bana gerek olmadığını biliyordum. yachi o çöpü kızın ağzına sokardı, bunu biliyordum. ama geldiğimizden beri yachi'ye ve bana bulaşan bu sarışın fena halde sinirimi bozmaya başlamıştı. elimdeki şeyleri acele etmeden yanıma bıraktım ve ayağa kalktım. yine acele etmeden kızın elindeki çöpleri aldım. yüzündeki sırıtış onu da saçlarından tutup kaldırdığımda bozulmuştu.

"yol açın, çöpü getiriyorum."

onu ittirerek indirip tam karşımızdaki büyük çöp kovasına ilerlettim. bu sırada çığlık atıp saydırdığı için bahçedeki tüm gözler bize dönmüştü. kızın kafasına bastırıp çöpe doğru eğilmesini sağladım. ardından kulağına eğilip yüksek bir sesle tehdidimi savurdum.

"bir daha yachi'ye uzanırsa o dilin, sana yapmadığım şey kalmaz. anladığını umuyorum." onu bırakıp geri döndüğümde arkamda tepinerek ağlaması umurumda değildi.

tek bir kelime dahi etmeden, soluksuz bizi izleyen kimseye bakmadım. diğerleri gibi şoka girmiş olan sarışınıma baktım.

"hadi." dedim ciddiyetle.

hızla kafasını sallayıp merdivenleri indi ve elimi tutup diğerlerine el salladı. çoktan hızlı adımlarla yürümeye başlamıştım.

-

olaylar çok yavaş ilerliyor farkındayım ama bu bölümler kageyama ve hinata'yı birleştirebilmem için gerekli, ne kadar boş görünseler de...

tüm aşklar kavgayla başlar # kagehina n kiyoyachiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin