ev taşıyoruz, hazır bölümü salıyom sanırım bir süre yeni bölüm yazamayacağım
kusura bakmayın"pişt," kafamı mutsuz bir şekilde kaldırdım. kageyama başıyla işaret verdiğinde omuzlarım çok daha fazla düştü. yavaşça ayaklanıp peşine takıldım. sınıftaki kızlar yüzündendi. onlar yüzünden dayak yiyecektim. mutsuz olmamın sebebi bu değildi gerçi. yachi ile kavga etmiştik. ve yachi olmadığı zamanlar ben gülemezdim.
okulun neredeyse hiç kullanılmayan kütüphanesine girdiğinde içerdeki bir kişiyi dışarı çıkardı ve kapıyı kapatıp az önceki çocuğun sandalyesine oturdu.
derin nefes aldım. "sınıftakilerden rica ederim ve bir daha bizi yan yana düşünmezler, söz veriyorum."
"bugün seni dövme havamda değilim. ağlama."
"ağlamıyorum..." ağladığımı bile fark etmemiştim. gömleğime sildim gözlerimi, sinirle. her ortamda da ağlanmazdı ki. "dövmeyeceksen neden çağırdın beni?"
"öylesine."
onun gibi sandalyeye oturmak yerine yere çöktüm ve sırtımı kitaplığa verdim. "yachi bana küstü."
"neden?" çok ilgileniyormuş gibi durmuyordu ama yine de anlatmak istemiştim.
"hoşlandığı çocuk vardı ya hani. o benden hoşlanıyormuş."
"oha."
ofladım. "küsmekte haklı sanırım."
"lan sevgili mi oldunuz sanki? sen hoşlanıyor musun şu isimsiz çocuktan?"
"hayır ama-"
"konu kapanmıştır. sarışın da amma boş yapmış."
"öyle deme. onun yerine koysana biraz kendini. en yakın arkadaşından hoşlanıyor, hoşlandığın çocuk. ister istemez üzülürsün."
"tabii üzülürüm gerizekalı. ama gidip de arkadaşımdan çıkarmam sinirimi. daha iki gün önce senle beni hayal dünyasında sevgili yapıp deliler gibi sevinen kızın şu an yaptığına bak."
yüzümün kızardığında bahse girerim. "onun adına özür dilerim."
omzunu silkti. "çok takılmadım. özür dileme bu yüzden."
terden kaşınan avuç içlerimi pantolonuma sildim. "senin hoşlandığın biri var mı kageyama-kun?" bir süre düşündü ciddi ciddi. kaşlarım havalandı ve istemsizce güldüm. "hoşlandığın kişi ya vardır ya yoktur. neden bu kadar çok düşündün?"
"ne bileyim. belki vardır da ben farkında değilimdir diye bir gözden geçireyim dedim." güldüm. o da hafifçe sırıttı. eğlenceli bir sohbetin ortasındayken kütüphanenin kapısı açıldı. yachi yavaşça içeriye uzattı kafasını.
"burada olduğunuzu biliyordum, çifte kumrular sizi." içeri girdi ve kapıyı kapatıp yanıma geldi. "özür dilerim shoyo. sensiz hayat çok kötüymüş. sana verdiğim değeri anla diye matematik dersine girmeyip yanına geldim."
kageyama da ben de oldukça yüksek sesli bir kahkaha attık söylediğine. elinden tutup yere çökmesini sağladım.
"beni bahane etme."
"senin ayrıcalığın ne de sen girmiyorsun?" dedi, kaşlarını küçük çocuklar gibi çatıp kollarını göğsünde bağladıktan sonra. "anca beraber kanca beraber. sen matematikten kaytarıyorsan ben de kaytarırım."
kageyama ayağa kalktığında ona çevirdim bakışlarımı. "gidiyor musun?" dedim. gitmesini istememiştim, ilk defa. son zamanlarda kageyama eskisi gibi davranmıyordu. ve ben onun yeni halini çok fazla sevmiştim. uzunca sohbet edebiliyor, gülüşebiliyordunuz.
"basketbol kulübündeyim ben." öğretmenler zili duyulduğunda parmağını şıklattı. "ve bu da benim veda zamanım."
yachi el salladı tebessümle. "öğle arası görüşürüz kageyama-kun. bizim sınıfa gelirsen shoyo'nun doğum gününden kalan pastasını bölüşebiliriz."
"öğle arası pasta mı yiyeceksiniz?"
"ne bulursak yeriz." dedim umursamaz bir edayla.
arka cebinden telefonunu çıkardı. "biz ekmek arası köfte söylemiştik. size de söylememi ister misiniz?"
ben tam reddetmek üzereyken yachi hızla başını salladı. "evet evet! harika olur!"
kageyama onaylayıp kütüphaneden çıktığında yachi'ye baktım. "öğle yemeğimizi onların grubuyla yiyeceğiz, biliyorsun değil mi?"
sırıttı ve ellerini birbirine sürttü. "tabii ki biliyorum. fırsat bu fırsat sho. yama-kun'a yakınlaştım yakınlaştım."
kaşlarımı havalandırdım. "ya yakınlaşamazsan?" alay doluydu ses tonum.
kaşlarını çattı ve işaret parmağını yanağıma bastırdı. "yakınlaştım!" ben güldüğümde o da güldü. ve matematik dersine gerçekten girmeyip boş boş sohbet ettik.
-
yamaguchi shoyo'dan hoslanmiyo, yachi oyle yorumluyo cunku slk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tüm aşklar kavgayla başlar # kagehina n kiyoyachi
Fanfictionkageyama tobio sırf ezik bir karaktere sahip diye nefret ettiği hinata shoyo'ya tutulmuştu. fakat bunu gösteriş şekli şeye benziyordu... ilkokulda hoşlandığı kızın saçını çekmeye? FOR ANHELEOS