"bugünlük bu kadar. iyi tatiller çocuklar." yachi sırasından kalkıp yanıma geldi. dersi başından beri dinlemediği için çantası derli topluydu zaten.
"ne yapıyoruz? koca bir cumartesimiz var."
iç çektim. telefonumu açıp kapadım. herhangi bir bildirim yoktu.
"eve gideceğim." dedim. "sen?"
"eve mi? ama sho..." mızmız bir çocuk gibi eğilip yüzüme baktı. "uzun zamandır birlikte vakit geçiremiyoruz. sınavlar başlamadan biraz kafa dağıtsak ya?"
zil çaldığında iç çekip ayağa kalktım. "kageyamaların maçı var bugün, shiratorizawa'ya karşı. izleyelim mi?"
ellerini çırptı ve neşeyle onayladı. "evet evet evet!" ardından elini bana uzattı. "para ver. maçları çekirdek çıtlamadan izleyemem."
gözlerimi devirip arka cebimdeki cüzdanı eline bıraktım. içinden yeterli miktarda para aldı ve cüzdanı masaya bıraktı.
"üstünü getiririm. sen önden git."
-
"üstüne dondurma aldım." biliyordum... aldığı dondurmayı açıp ısırarak yemeye başladım. saha bomboştu. "maç burada mı? emin misin?"
durakladım. göz göze geldik. "hassiktir ya. kalk." dondurmayı iki koca ısırıkta bitirip çantama tüm kalabaları doldurdum. "nasıl bu kadar aptal olabilirim? sormam gerekirdi."
durağa kadar hiç durmadan koştuk. shiratorizawa tarafına giden otobüsü zamanında yakaladık ve boş bir yer bulup oturduk.
stresten dolayı yediğim tırnaklarım yüzünden yachi beni azarlarken yaklaşık yirmi dakikada geldiğimiz durakta indik. okula kadar yine durmadan koştuk.
shiratorizawa büyük bir okuldu. sahası bizimki gibi okul binasının içinde değil ek bir binadaydı. hızla sahaya girdiğimizde ikinci çeyrekte olduklarını görmek beni rahatlattı.
derin bir nefes aldığım esnada yachi koluma dokunup skor tablosunu gösterdi.
"sho, çok açmışlar arayı. kageyama-kun gününde değil mi?" kageyama yıldızdı. takımın en iyi üçlüklerini o atardı ve modunda olduğu zamanlar karşı takıma geçiş vermezdi.
fakat şu an shiratorizawa yirmi sayı fark koymuştu araya.
yachi ile üst kattaki seyirci kısmına çıkıp az olan insanların arasında durduk. ne onlardan ne bizden çok taraftar vardı.
kageyama cidden gününde değildi. kenara alınmasından korkuyordum.
attığı son üçlük potadan döndüğünde dişlerimi sıktım. derin bir nefes alıp son gücümle bağırdım. "bu oyunu almadan gelmeyin karasuno!" herkes kısa süre de olsa yukarıya baktı. yachi de cesaret alıp tezahürata başladı.
kageyama'yla aramdaki göz teması üç saniye sürdü. tebessüm ettiğini gördüm. yüzündeki o ciddi ve gergin ifade gidip yerini eğlendiğini belli eden bir ifade aldığında ben de tebessüm ettim.
demirlere daha sıkı tutundum. kageyama'yı eğlenirken görmek, izlemek çok ama çok keyifliydi.
-
şu kurguyu bir bitirsem artık sıkıldım la
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tüm aşklar kavgayla başlar # kagehina n kiyoyachi
Fanfictionkageyama tobio sırf ezik bir karaktere sahip diye nefret ettiği hinata shoyo'ya tutulmuştu. fakat bunu gösteriş şekli şeye benziyordu... ilkokulda hoşlandığı kızın saçını çekmeye? FOR ANHELEOS