44

790 108 14
                                    

"shoyo, bizim pastaneye gidelim mi okuldan sonra?" kageyama heyecanla yanıma gelip konuştuğu sırada yachi'nin aldığı notları kendi defterime geçiriyordum.

"bugün mü?" diye mırıldandım. "sınavlar yaklaştı ama. eğlencelerimize biraz ara versek olmaz mı?"

önümdeki sıraya ters bir şekilde oturdu. "tamam, sen nasıl istersen." bir kızın iç çektiğini duyduğumda istemeden güldüm. kageyama'yı alnından ittirdim ve yazmaya geri döndüm. pek konuşmadı ve benim defter tutmamı seyretti.

"eve gitmek istiyorum." dedi en sonunda büyük bir oflamadan sonra. "bugün de sana sarılarak yatabilirim değil mi?"

"hayır. yatağım zaten küçücük."

düşünceli düşünceli bana baktı. "çift kişilik bir yatak almalıyız. kesin çözüm bu."

yakınımızda duran yachi kageyama'nın kafasına bir silgi attı. "edepsiz." diye de azarladı onu. bense sadece güldüm o ikisinin atışmasına.

"hinata," tetsu hiç gelmemesi gereken bir anda gelmişti yanıma. kageyama kaşlarını çatıp ona baktı. gerilmişti. "notlar için teşekkür ederim." defteri masama bırakıp tebessüm etti ve geldiği gibi gitti.

"ne sikim..." kageyama kendi kendine söylenip bana baktı. "bu pezevenkle konuşma."

"konuşmuyorum..." defterime odaklandığıma istemsizce kageyama'nın da eskiden tetsu'dan pek farkı olmadığını düşündüm. tetsu da onun gibi hatasının farkına varmıştı belli ki. ama kageyama hakkında anlattıkları hâlâ aklımı meşgul ediyordu. gerçekten beni kendine aşık edip rezil etmek istemiş miydi? hâlâ istiyor muydu.

başımı bilinçsizce iki yana salladım ve düşüncelerimin dağılıp gitmesini istedim.

-

"sho, geliyor musun?" tuanna ve yachi beni bekliyorlardı.

"siz gidin." dedim. "kageyama'nın bugün antrenmanı var. ben onunla döneceğim." başlarını sallayıp gittiler. sınıfta tek kalmıştım.

çantamı ağır ağır toplayıp sınıftan çıktım. okul binasından çıktıktan sonra spor salonuna ilerledim direkt. kafam o kadar karışıktı ki binanın önünde bir süre dikildim. nihayet içeri girebildiğimde bir antrenman maçının ortasında olduklarını gördüm. sessizce kenara geçip yere oturdum ve dizlerimi kendime çekip onlara sarıldım.

kageyama'yı o kadar çok düşündüm ve yoruldum ki uyuyakaldım. keşke uyumasaydım ama. çünkü gördüğüm şey bir rüya değil kabustu. kageyama gerçekten de mezuniyet balosunda beni yüz üstü bırakıp gidiyordu. gözlerimi araladığımda ağzımdan keskin bir nefes aldım. yanaklarım üşüyordu ve bu da uyurken ağladığımı gösteriyordu.

başımı dizlerimden kaldırdığımda yanımdaki bedeni fark ettim. kageyama yanıbaşımda uyuyordu. onu görünce rüyam tekrar canlandı gözlerimde. ve bir kez daha ağlamak istedim.

sırtımı duvara yaslayıp başımı onun omzuna koydum ve ağlamaklı bir sesle konuştum. "beni kendine bu kadar aşık ettikten sonra gidemezsin ya..."

-

kurgunun unutulmus olmasi umurumda degil bu kitabi final yapacagiz arkadaslar ✌

tüm aşklar kavgayla başlar # kagehina n kiyoyachiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin