45

758 100 17
                                    

"shoyo, bir şey var. bana anlatmadığın bir şey var."

"hm?" başımı okuduğum mangadan kaldırıp yachi'ye baktım. kaşlarını çatmış bana bakıyordu. "neyi anlatmadım?"

"bilmiyorum ama içinde tuttuğun için seni rahatsız eden bir şey var." elbette fark etmesine şaşırmamıştım. yachi ile birbirimizi uzun zamandır tanıyorduk. annemden önce o fark ederdi bendeki değişimi. iç çekip önüme döndüğümde koluma sarıldı ve başını omzuma koydu. "anlatmak istememeni sorun etmem. ama bir an önce çöz o mesele her neyse. çünkü seni üzgün görmeye dayanamıyorum."

dudaklarımı ıslattım. "şu çocuk var ya," dedim, açık olan sayfadaki oğlanı gösterirken. "bence şu kıza aşık."

"yok." dedi. "o çocuk o kızın abisine aşık."

"harbiden mi? o yüzden kıza yaklaşıyor deme, tamamen soğurum."

biz manga hakkında konuşurken sınıfa kageyama geldi. dün bizde yatmamıştı. babası gelip almıştı onu. aile yemeği vardı galiba.

"selam." keyfi yerinde değil gibiydi.

"selam. bir şey mi oldu?"

"boş ver. dünkü aile yemeğine tadım kaçtı biraz da."

başımı usulca sallayıp üzerine gitmemeye karar verdim. ama gözlerim ondaydı ve bana anlatmasını istiyordum.

"kags," tetsu yanımıza geldiğinde yachi istemsizce tırnaklarını koluma bastırdı. tetsu'dan nefret ettiği kadar kimseden nefret etmiyordu muhtemelen. benim kaşlarım da hafifçe çatılmıştı çünkü tetsu diğer günlerde olduğu gibi benim için gelmemişti yanımıza. kageyama'ya bakıyordu doğruca. "dün telefonumu sizde unutmuşum galiba."

"ha evet. annem buldu." kageyama montunun cebindeki telefonu çıkarıp tetsu'ya bakmadan ona verdi.

"sağ ol."

o gittiğinde yachi ve ben kageyama'ya şaşkın gözlerle baktık. kalbim deli gibi çarpıyordu.

"bakmayın öyle be. dünkü aile yemeğinde bunlar da vardı." bundan pek memnun değil gibiydi. "bunun aksine anne ve babası iyi insanlardır."

tetsu güldü. "duydum lan." dedi.

kageyama omzunu silkti. "yalansa yalan de lan." yutkundum konuşmaları o kadar da samimiyetsiz gelmemişti.

hiçbir şey belli etmek istemediğim için nefes almayı bile geciktirdim. tetsu'nun anlattığı şeylerin doğru olduğuna inanmak istemiyordum ama yalan gibi görünmüyordu da.

-

"yine mi kalıyorsun sen?"

"evet. kageyama'yı bekleyeceğim. sen?"

"kiyo-chan ile döneceğim ben de."

başımla onaylayıp yachi'ye veda ettikten sonra spor salonuna ilerledim. kulaklıklarımı takıp yavaş bir şarkı açtıktan sonra adımlarımı hızlandırdım.

salonun kapısı açıktı. önce başımı içeriye uzattım. sahada kimsecikler yoktu. herkes dağınık bir şekilde ısınma hareketi yapıyordu. gözlerim kageyama'yı aradı ve çabucak da buldu.

ona yaklaşmamamın sebebi ise etrafındaki gruptu. tetsu da tıpkı kageyama gibi basketbol takımındaydı ama onları yan yana görmek imkansızdı son zamanlarda. üstelik kendisi bizzat söylemişti bana, onunla konuşmamamı. şimdiyse onunla gülüşüyor ve konuşuyordu.

dışarı çıktım. aklımdan olur olmadık şeyler geçiyordu ve kafayı yememe ramak kalmıştı. müziğin sesini artırıp adımlarımı hızlandırdım. keşke tetsu hiç söylememiş olsaydı bunu bana. artık söylediklerinin yalan ya da doğru olması ile ilgilenmiyordum. ben sadece kageyama'ya artık güvenemiyordum ve bu da çıldırmamı sağlıyordu.

tüm aşklar kavgayla başlar # kagehina n kiyoyachiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin