"var ya, bende bir büyü var. nazar falan var kesin." elindeki çilekli sütü sıktırıp pipetten geçişi sağladı. yutkunduktan sonra devam etti. "bak iki üç örnek vereyim hemen hak vereceksin. ilk okul üç ya da dört, senden hoşlandım. yanlışlıkla arkadaş olduk falan oraları geç. gayim diye çıktın orta ikinci sınıfta. tamam dedim nasıl olsa kanka olduk çoktan. liseye geçtim ve bokuto-san'ın çekiciliğine kapıldım. çok değil bir hafta sonra bir erkekle yiyişirken yakaladım." yüzünü buruşturdu. "en son anne ve babamın seslerini duyduğumda bu kadar iğrenmiştim. neyse. geçelim. en sonda da yama-kun." ofladı. "neden hoşlandığım herkes gay çıkıyor?"
gözlerimi kırpıştırıp şaşkınlıktan aralanan ağzımı zar zor kapattım. "yachi ne diyon sen ya?"
"bahtsızım bahtsız!" ayaklarını sinirle salladı. az kalsın salıncaktan düşüyordu. "tsukiyama şokunu üzerimden atamıyorum. birbirlerine yakışmıyorlar bile." kaşlarım istemsiz havalandı ve ona baktım. "birazcık." dedi. gözü karşıdaydı ve ara ara gökyüzüne tırmanıyordu. "cidden çok az yakışıyorlar."
önüme dönüp omuzlarımı silktim. "kıskanma."
"farkında mısın bilmiyorum ama o sırık hoşlandığım çocukla her saniye el ele göz göze! bırak kıskanayım."
iç çektim. "ikimiz de bahtsızız sanırım."
"hinata seni boğarım." bana kaşları çatık bakıyordu. "neren bahtsız sorabilir miyim acaba? kageyama-kun ile sevgili oldu olacaksın. cinsel yönelimin yüzünden seninle dalga geçenleri saymazsak hayatın da gayet yolunda."
"kageyama ile sevgili falan olmayacağız."
"kagoyomo olo sovgolo olmoyocogoz." dil çıkardım ona. o da aynı şekilde bana dil çıkardı.
"Hitoka!" annesinin sesini işitir işitmez ayaklandı.
iç çekti ve gökyüzüne baktı. "hayat devam ediyor." el sallayıp uzaklaştı. parktan çıkıp apartmanlarına girdiğinde ben de ayaklandım. bunalıma girdiğini söyleyen yachi'yi teselli etmek için akşamın on birinde evimize on beş dakikalık olan bu parka gelmiştim. eşofmanımın ceplerine ellerimi sokup usul adımlarla yürümeye başladım.
telefonum titrediğinde durup ne olduğuna baktım.
kagstobios: yarın cumartesi.
kaşlarım havalandı.
biliyorum?
kagstobios: ne güzel
arkası gelmedi. kaşlarımı çatıp klavyede gezdirdim parmaklarımı.
bir şey mi diyecektin?
kagstobios: aslında evet.
yarın cumartesi.
ayın 10'u.eee?
kagstobios: okuldan sonra basketbol maçımız olacak. shiratorizawa ile.
cidden mi? bilmiyordum.
iyi şanslar o zaman.
güzelce dinlen.kagstobios: dinleneceğim,
teşekkürler.iki dakikanın ardından devamı gelmediğinde iç çektim. bunun için yazdığını sanmıyordum. yine de zorlamak istemedim. telefonu cebime sokup yürümeye devam ettim.
-
oldu mu bilmiyorum yani bos bir bolumdy genel olarak ama yine de gecis icin gerekliydi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tüm aşklar kavgayla başlar # kagehina n kiyoyachi
Fanfictionkageyama tobio sırf ezik bir karaktere sahip diye nefret ettiği hinata shoyo'ya tutulmuştu. fakat bunu gösteriş şekli şeye benziyordu... ilkokulda hoşlandığı kızın saçını çekmeye? FOR ANHELEOS